Alo...
Efendim!...
Canım sen misim?
Nasılsın?
Ben mi? Ben çok iyiyim,
Şimdi girdim kapıdan, işten geldim kapıyı bir açtım telefon çalıyor, zor yetiştim.
Efendim!...
Buralar aynı bildiğin gibi değişen birşey yok, herkes iyi sana çok selamları var.
Ben mi? bende iyiyim
Ama seni çok özledim, sesini, tenini, gülüşünü, kızmalarını bile özledim.
Zamanım nasıl mı geçiyor?
Seni özlemekle ve geleceğin günün hayalini kurmakla geçiyor.
Dün yine sensiz banyo yaptım,
O kadar yalnızım ki sensiz hayal kurarken duvarlara sarıldım,
Hani kucağına yatınca gıdıklardın ya beni göbeğimden,
Bugün senin yerine soğuk duvarlar dokundu tenime.
Kızdım kendime taramadım saçlarımı,
arada kızıyorum böyle kendime yemekte yemiyorum o zamanlar
Sadece bağıra bağıra şarkı söylüyorum.
Tualden alıyorum hırsımı
Yok hiç yeni resim yapmadım sen gittiğinden beri,
boyaları seviştiriyorum bazen nazlı bazen hırçın ve sert
Ama hiç biri sen gibi, ben gibi değiller.
Efendim!...
Evet havalar soğudu burada iyice,
bugün kışlıkların arasında kendime kazak ararken o çok sevdiğin gömleğini buldum.
Evet, evet eskidi artık at dediğin o gömlegini
düğme deliklerinin kenarları kırmızı iple işlenmiş o beyaz gömleğini.
Atmamışım...
Zaten hep en olmadık yerlerde çıkıyorlar karşıma
Tıpkı yetişirim canım deyip bir hevesle gaza bastığın ama yetişemediğin yeşil ışık gibi.
Ne yapsan da yakalanırsın ya hani o kırmızı ışığa öyle işte.
Her seferinde bir gayretle hızlanıyorum geçerim diye ama hep yakalanıyorum,
bıkmıyor kırmızı ışıklar beni tutsak etmekden.
Kurtulamıyorum bıraktığın anılardan.
Amannnnn işte ne biliyim gömleğin dolaptan çıkıyor
Düşürüp kırdığın için yenisini aldığın şekerlik mutfaktan.
Diş fırçanda banyoda yerinde kaldırmadım.
Bazen onunla fırçalıyorum dişlerimi...
Bazen, bazen akşamları yatmadan traş takımlarını banyo dolabının Üstüne çıkarıp havluyu yere atıyorum.
Sonra sabah kalkınca söyleniyorm sana...
Bak yine havluyu yere düşürmüş, traş takımlarını ortada bırakmış diye.
Biliyomusun eve gelince herşeyi senin gibi aynı sırayla yapıyorum
Ayakkabılarımı çıkarırken halıya basıyorum,
montumu çıkarmadan mutfağa tencere kapaklarını açıp " Bugün ne yemek var bakalım" diye mırıldanıyorum, sonra dus olup saclarımı kurutuyorum,
Yemege oturmadan 1 kaşık çay demliyorum,
Hep iki tabak koyuyorum sofraya, iki kaşık, iki çatal, iki bardak
İlk sana yemek koyuyorum sonra sofrayı toplarken kızıyorum"yinemi yarım bıraktın yemeğini" diye
Senin gibi içiyorum çayı 2 fincan ve şekersiz
haberleri sadece star tvde izliyorm kızıp sasırıyorm tıpkı senin yaptığın gibi
Elmayı soymadan yiyorum, kabak çekirdeğini kabuğuyla
Ama bir tek senin gibi yatağa yatar yatmaz uyuyamıyorum.
Bilmem uyuyamıyorum işte.
Ben sen olmaya çalıştıkça biraz daha çok uzaklaşıyorum kendimden.
Ev telefonunun numarasını cep telefonuma "AYDINLIĞIM" diye kaydettim.
Bazen arıyorum evden cebi uzun uzun çaldırıyorum sonra gidip bakıyorum
1 Cevapsız çağrı yazıyor ekranda "tüh yine yetişemedim" diyorum
Ağlamıyorum ama
Ben hep sen geleceksin diye bekliyorum.
Bir gün geleceksin diye bekliyorum.
Zili değil yine kapıyı tıklatarak geleceksin biliyorum.
Halının saçağına basıp, bir kaşık çay demlemek, elmayı soymadan yemek için geleceksin biliyorum.
Resimlerine bakmıyorum, birlikte olduğumuz videoları izlemiyorum seni özleyince,
Geleceğin güne saklıyorum herşeyi.
İsmail amca seni sormuyor artık bana,
ama ben yine arada uğradıkça gelecek yakında diyorum az kaldı gelecek
Bugün sana o çok istediğin kitabı aldım,
biraz sonra paketleyip başucuna koyucam gelince keyifli keyifli okursun...
Efendim!...
Kılıç çiçeğin mi? Merak etme o çok iyi,
yeni bir fidan verdi senin gittigin gecenin sabahı, çok güzel görünüyor
Biraz boynunu bükmüştü sen gittin diye ama bir çıta sapladım yanına,
kırmızı birde kurdale ile bağlayıp, nazar boncuğu taktım nazar değmesin diye.
Efendim!...
Evet o oyunuda bitirdim sen gelincede birlikte bir daha oynarız.
Şey ben sana birşey söyliycem ama kızmıycan tamammı?
Söz ver kızmıycana,
Hayır önce söz ver.
Hani kırmızı mumluğumuz vardıya, ben onu geçen gün toz alırken düşürüp kırdım.
Ne kızmadın mı, ne yenisinimi alırız çok çok teşekkür ederim canım!
Kapatıyor musun?
Tamam canım
AAA dur kapatma son birşey daha.
Biliyorum orada telefon yok ama sen yinede beni sık sık ara olurmu?
Özlüyorum seni.
İyi geceler.
aaa yine arıyor birşey söylemeyi unuttu heralde
Alo
Anne sen miydin?
Kiminlemi konuşuyodum?
Kiminle konuşucam annecim Orhan'la konuşuyordum.
HAYIRRRRRRR HAYIRRRRR anne ölmedi o yaşıyor.
Aradı işte duydum sesini, yalan mı söylüyorum sana,
Söz verdi işte gelicem deyip kapattı.
Hayır anne hayır sus sabahtan beri onunla konuşuyorum işte.
Hayır anne hayır ölmedi gelicek söz verdi,
Söz vermişti gelicem demişti,
O söz verince tutar gelir, biliyorum gelicek.
Biliyorum yakında kapıyı tıklatıp gelicek sessizce gelicek
Sus söyleme öyle şeyler konuşma nolur.
Ama göreceksin gelince yalan söylemediğimi.
Hadi kapatıyorum anne iyi geceler.
Hoşçakal.
