Seni okyanusların diplerinde
bir midyenin içindeki
inciyi görebilme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
ve seni hiç ulaşılmayacak dağların zirvesinde
koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
tek bir şey düşündüm
Dokunamadan tenine
öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
insan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
seni seviyorum aşkım
acımasız olan ne sensin nede ben
bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım
insan yaşamın değerini
yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
ve nefesi kesilene kadar yaşadığı herşeyin
gözlerinin önünden geçmesi değil
ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.
seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
her anımsadığımda yaşamam oldu gülüşlerin
hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
ve ben o ateşle yanmayı
sırf seni sevmek olduğu için
inan bana çok sevdim.........