Gönderen Konu: Elleri Kirli, kalbi temiz oğlan..  (Okunma sayısı 1272 defa)

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
Elleri Kirli, kalbi temiz oğlan..
« : Kasım 04, 2007, 10:45:03 »
Elleri Kirli,
Kalbi Temiz Oglan

Neclâ KASAP*


Ögretmenligimin 16. yiliydi. Istanbul’un Küçükçekmece ilçesinin Mustafa Eravutmus Ilkokulu’nda, 1987 - 1988 ögretim yilinda birinci sinifi okutuyordum.
Ayhan adinda bir ögrencim vardi. Dördüncü kez birinci sinifi tekrar eden, iri yari, güçlü yapili bir ögrenci...
Ilk günden baslayarak ona sorumluluklar verdim. Ögrencileri fisleri yazdirmak için tahtaya kaldirdigimda Ayhan’i da kaldirir ve ona yalnizca yapabildiklerini sorardim.
Veli toplantisinda, annesi, Ayhan’in çok yaramaz oldugunu ve siddet uygulayarak cezalandirdigini anlatti. Annesine bir daha asla ogluna siddet uygulamamasini, hatali davranislarini bana iletmesini söyledim. O çok iyi bir çocuktu. Tek sorunu, yavas ögreniyor olmasiydi.
Ayhan’i hiç sinifta birakmadim. Üst siniflara geçirdim. Sinifta birakmak, hayata küsmesine, her seyi birakmasina yol açacakti. Onu kazanmamiz için basariyi tatmasi gerekiyordu.
Siniftaki arkadaslariyla uyum içinde, sorun çikarmadan, düzenli olarak okula devam eden Ayhan, bes yilin sonunda bir okuryazar olarak ilkokuldan mezun oldu.

Delikanli Olmustu

Ögretmenligime ayni okulda devam ediyordum. Bir yil sonra Ayhan yanima ugradi.
Büyümüs, tam bir delikanli olmustu. Elimi öptü. Ellerini arkasinda saklamaya çalisiyordu.
— Ne oldu ellerine Ayhan? diye sordum.
Mahcup bir ifadeyle gülümsedi,
— Ögretmenim, ben oto tamircisinin yaninda çalisiyorum. Ellerimi çok yikadigim hâlde tirnaklarimin arasindaki boyalar çikmiyor da ondan ellerimi sakliyorum.
— Ayhan’cigim, sakin ellerini saklama ve bu durumundan utanma. Çünkü ‘ellerin çalistigini gösteriyor’.
— Peki ögretmenim.
— Bak Ayhan’cigim, isten aldigin parayi annene ver. Yarin askere gideceksin, evleneceksin. Paranin bir kismini biriktirmen gerekir.
— Tamam, ögretmenim.
Bu konusmadan iki yil sonra annesiyle karsilastik. Ailenin ekonomik durumunun bozuldugunu ve evi Ayhan’in geçindirdigini anlatti.
— Biliyor musun Neclâ ögretmen, simdi bize Ayhan bakiyor, dedi.
Gözlerim dolu dolu, uzaklasan annesinin ardindan bakarken, vaktiyle birinci sinifi geçirip Ayhan’a hayatta bir sans daha vermekle dogruyu yaptigima bir kez daha emin oldum. Kendine güvenmeye, hayata tutunmaya basladiginda, onu kazanmistik.
Bir kez daha sinifta kalsaydi yasami nerelere sürüklenirdi, düsünmek bile istemiyorum.
Ayhan’i bir daha hiç görmedim ama her hatirladigimda, arkasina sakladigi elleri ve mahcup gülümsemesi gelir gözlerimin önüne, içim huzurla dolar.
Zaten biz ögretmenleri, ‘çocuklarimiz’in hayatta basarili oldugunu görmekten daha mutlu eden ne var ki?

* Emekli ögretmen Neclâ KASAP,
22 yil Mustafa Eravutmus Ilkögretim Okulu’nda ögretmenlik yapmistir.
NOT:arkadaşlar bu yazıyı nette gezinirken gördüm inananın çok duygulandım ve sizlerle de paylaşmak istedim...