Gönderen Konu: Güzel Sözler Ve Kişilik Gelişimi ..(arkadaşlar okumanızı tavsiye ediyorum)  (Okunma sayısı 3962 defa)

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((



Güzel Sözler Ve Kişilik Gelişimi
 
 
Selim AYDIN

ÜÇ ÖNEMLİ UNSUR

1. Sebep - sonuç münasebetlerini keşfetme
2. Tahminde bulunma
3. Netice çıkarmada prensipleri doğru bir şekilde kullanma kabiliyetlerini geliştirmeliyiz


MUCİTLİK

Engelleyen ortamlar:
• Sosyal kurallara ve durumlara uyma mecburiyeti
• Belli kalıplara uyma, bunların dışına çıkmama
• Rahatına düşkünlük
• Bağımsız karar verememe ( ortamdan dolayı )
• Dış ilişkilerde güvenli olmama
• Yanlış yapmaktan, yenilgiye düşmekten ve alay edilmekten korkma
• Belli bir otoriteye bağımlı olma
• Aşırı mükemmelci olma, akıl ve mantıktan yana bir eğitimden geçmiş olma

Destekleyen ortamlar:
• Katı ve kısıtlayıcı eğitim kurallarını bir kenara bırakma
• Çocuklara belli sınırlar içinde hürriyet tanımak
• Çocukların kabiliyet, ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verecek bir ortam hazırlamak
• Güven duyacakları ve başarı duygusunu tadacakları deneme fırsatları hazırlamak
gerekmektedir.
Selim AYDIN


EZBERLEMEDE USUL

Ezberlemek istediğiniz şeyi bir veya iki kere okuyup bırakın. Bir süre sonra tekrar elinize alıp yine okuyun. Ezberlemek istediğiniz şeye vereceğiniz vaktin yarısı kadar zaman içinde onun daha kolaylıkla dimağınıza yerleştiğini göreceksiniz.


 
 
 


Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
DÖRT ŞEYLE TARTILIR VE DEĞER KAZANIRSINIZ

1. Yaptığınız hareketlerle
2. Bakışlarınızla
3. Söylediğiniz sözlerle
4. Bunları söyleyiş tarzınızla

Başarı, hata ve başarısızlığın biraz ilerisinde duran şeydir.
T. J. WATSON


HUY ve KABİLİYET GELİŞTİRMEK İÇİN

Her insanda gördüğünüz en küçük kabiliyeti takdir ediniz ve bunu samimiyetle, sevinçle yapınız.

Karşınızdaki kimsede inkişaf ettirmek istediğiniz meziyeti onda varmış gibi gösteriniz ve onu, buna inandırınız. Bu surette ona kıymet verirseniz, yanıldığınızı göstermemek için bütün gayretiyle çalışır.

Namuslu ve dürüst sayılan bir insan, kendini namuslu ve dürüst göstermek için herşeyi yapar.
THOMAS


BAŞARI
İLİŞKİLERİMİZDE DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN ŞEYLER

1. Kim olursa olsun karşımızdaki insana değer verme ve saygı gösterme, gururlarını koruma.
Her insan iltifattan hoşlanır.
LINCOLN

2. Açık olacağız, açık olmasını sağlayacağız. İç dünyamızı olduğu gibi paylaşabilme cesaretini göstereceğiz.

3. Karşındakini yargılama. Tenkit etme. Başkalarını kötüleyeceğimize, onları anlamaya çalışalım. Onların yaptıkları şeyleri ne için yaptıklarını gözetelim ve araştıralım. Bu tarz hareket insanlar arasındaki sempati, müsamaha ve nezaketi besler.
Tenkit, insanı müdafaa vaziyeti almaya ve kendini haklı göstermek için uğraşmaya sevk ettiği için zararlıdır. Hatta tehlikelidir. Çünkü, insanın hayatta en çok kıymet verdiği izzet-i nefsini yaralar. Her insanın kendine verdiği öneme dokunur, hiddetini körükler. Eğer tenkit edilecekse, başkalarının hatalarını tenkit etmeden önce kendi hatalarınızdan söz ediniz. Sizin böyle kendi hatalarınızdan söz etmeniz başkalarını kendi hatalarını kabule teşvik eder. Onların hatalarını, bir vasıtadan faydalanarak gösteriniz.

4. Doğrudan doğruya emirler verme yerine, sualler sorunuz. Böyle yapılsa daha iyi olmaz mı? gibi.

5. Başkasına iş yaptırmak istediğinizde unutmayın; her insan kendi isteklerini düşünür. Onun için o işi ona istetmelisiniz.
Bir iş yaptırmak istediğinizde bir an durup düşünün ve kendi kendinize sorun: Bu adamın bu işi yapmayı istemesini nasıl sağlarım? Yapılmasını istediğiniz işi sevdirerek yaptırınız.

6. İnsanları teşvik ediniz. Düzeltmek istediğiniz yanlışları kolaylıkla ıslah edilecek gibi gösteriniz. Yaptırmak istediğiniz işi karşınızdakinin kolayca başaracağınıza inandırınız. İş yaptırmak için rekabet hissini hızlandırmak gerekir.
İnsanların en güzide meziyetleri takdir ve teşvik ile gelişir.
SCHWAB

7. Hiçbir münakaşa kazanılmaz, münakaşadan çekinin.
“ Şunu bunu ispat edeceğim ” diye söze başlamak doğru değildir. Bu şekilde hareket bir meydan okumadır. Meydan okumalar muhalefet uyandırır ve muhatabınızı sizinle mücadeleye sevk eder.
Olabilirsen başkalarından daha akıllı ol. Fakat onlara daha akıllı olduğunu söyleme.
Lord CHESTERFIELD

Şayet bir adam size yanlış düşündüğünüzü söylerse, siz onun yanıldığını bilseniz de şöyle söyleyin: “ Ben daha başka türlü düşünüyorum. Belki yanılıyorum. Zaten çok kere yanılırım. Meseleyi birlikte tetkik edelim de yanlışımı düzelteyim. ”

Siz belki de yanılmış olabileceğinizi kabul etmekle hiçbir şey kaybetmeziniz. Bilakis bu yüzden münakaşaların önüne geçer, muhatabınıza açık ve geniş fikirli olduğunuzu göstermiş olur, onu da yanlışını kabule sevk edersiniz. Kişilerin yanıldığını yüzlerine vurmak en büyük hatadır.

Şayet birşey ispat etmek istiyorsanız, bunu hiç hissettirmeden yapın. Bir şey öğretmiyormuş gibi öğretmek en güzel metottur.

Başkalarının bana uymayan düşüncelerine tahammül etmeye ve itirazlarımı apaçık ileri sürmemeye kendimi alıştırdım. Karşımdakinin düşüncelerine ait şartları ve bu şartların bu düşünceyi haklı saydırmaya imkan verip vermediğini tetkike ehemmiyet verdim. ‘ Şüphe yok ki ’, ‘ muhakkak ki ’, gibi kati kelimeleri kullanmaktan çekinmeye ve onların yerine ‘ zannederim ’, ‘ tahminime göre ’ gibi tabirleri kullanmaya başladım. Bu sayede herkesle rahat konuşabildiğimi görüyorum. Kimse sözlerime itiraz etmiyordu. Bu sayede başkalarının yanlışını düzeltme imkanı buluyordum.
Benjamin FRANKLIN

8. Bir insanın kendi nefsine mal ettiği herşey hayatında en büyük kıymeti olan şeydir. Yani insanın benim diyerek ifade ettiği küçük kelimenin kıymeti çok büyüktür. Buna hürmet göstermek gereklidir. İnsanın kendine mal ettiği şeyin ne olduğu önemli değildir. ( takımı, köpeği, davası, vb. )

9. Başkası tarafından aleyhinizde söylenecek her şeyi kendiniz söyleyiniz ve başkasına fırsat vermeden bunları dökünüz. Derhal vaziyetin değiştiğini görürsünüz. Karşınızdakinin size karşı açtığı yelkenleri şişiren bütün rüzgarları çekmiş olursunuz.

Haklı olduğunuz zaman insanlara bu haklılığınızı incelik ve nezaketle kabul ettirmeli, yanıldığınız zaman ise yanlışınızı hemen ve kesinlikle kabul etmelisiniz.

Hiddetlendiğiniz zaman, sizi hiddetlendiren kimseye karşı ağır konuşmakla içinizi dökmüş ve rahatlamış olursunuz. Fakat karşınızdakinin ne hale geldiğini düşünür müsünüz?

Yumruklarınızı sıkarak bana geldiğiniz takdirde, benim yumruklarımı iki misli sıkacağıma inanabilirisiniz. Fakat bana gelirde, gelin şu meseleyi birlikte konuşalım, anlaşmazlığın sebebini anlayalım derseniz, çok geçmeden aramızda ciddi bir ayrılık bulunmadığını bilakis anlaştığımız noktaların, ayrıldığımız noktalardan çok fazla olduğu belirir ve birlikte hareket etmemize hiçbir mani bulunmadığı derhal anlaşılır.
WILSON

Dövüşmekle hiçbir zaman kafi miktarda bir şey elde edemezsiniz. Fakat karşınızdakinin hakkını teslim etmekle beklediğinizden fazlasına ulaşırsınız.

Başkalarının düşüncelerine ve dileklerine karşı sempati gösterin. Böyle davranabilmek gerçekten zordur. Bunu temin edebilmek için, herşeyi tam bir samimiyetle, başkalarının gözlüğünden de görmeye çalışınız.

Muhatabınız tamamıyla yanılmış olabilir. Fakat yanıldığını zannetmez. Bu yüzden onu azarlamamalısınız. Onu anlamaya çalışmak ve niçin yanlış düşündüğünü keşfetmek lazımdır.

Başkalarının şu veya bu şekilde düşünmelerinde muhakkak bir sebep vardır. bu gizli sebebi keşfederseniz, onun bütün hareketlerinin anahtarını bulmuş, belki şahsiyetini kavramış olursunuz.

Evvela kendinizi onun yerine koymaya çalışınız ve “ ben de onun şartları içinde bulunsaydım, ne yapardım? Nasıl hareket ederdim? ” diye düşününüz. Şunu da eklersiniz: “ Sizi bu şekilde düşündüğünüzden dolayı zerre kadar kınamıyorum. Sizin vaziyetinizde bulunsaydım, ben de sizin gibi düşünürdüm. ” Böyle bir cevap gönülleri fethetmeye kafidir.

Kendini başka bir adamın mevkiine koyabilen ve kafasının nasıl işlediğini kavrayan bir kimse, istikbalin kendisi için ne sakladığını merak etmekten kurtulur.
Owen YOUNG

Muvaffakiyetin bir sırrı varsa başkasının fikrini anlamak ve herşeyi onun gözü ile görmektir.
Henry FORD

Empatik dinleme, karşıdakinin gözüyle görüp, kulağıyla duyabilecek biçimde dinlemeye denir.

10. Bir adamın kalbinde size karşı fena hisler varsa dünyanın bütün mantığını kullanmakla onu kazanamazsınız.

Bir damla bal, bir galon ziftin çekemeyeceği sinekleri toplar. İnsanlar da böyledir. Onları kazanmak istiyorsanız herşeyden evvel ona samimi bir dost olduğunuzu göstermelisiniz. Böylece onun kafasına girmenin en emin yolunu bulmuş olursunuz.

11. İnsanlarla konuştuğunuz zaman söze birden bire ihtilaflı noktalardan başlamayınız. Anlaştığınız birleştiğiniz noktalar üzerinde durarak, bunları takviye ederek başlayınız. Aynı gaye için çalıştığınızı belli ediniz ve aranızdaki ayrılığın gaye ayrılığı değil, metot ayrılığı olduğunu göstermeye çalışınız.
Muhatabınızın ilk önce evet evet diye karşılayacağı noktalarla söze başlamalı ve onu olumlu istikamette harekete sevk etmeliyiz.

12. Sözün çoğunu karşınızdakine bırakınız.
Bırakınız muhatabınız içini boşaltıp derdini döksün. Çünkü karşınızdaki kendi meselesini sizden çok iyi tanır ve çok iyi anlatır. Bunun için kendine sualler sorunuz, o da cevap versin.

İnsan bir olayı anlatırken, sadece olup biten bir hadiseden söz etmez. İster istemez kendinden de söz eder. Çünkü biz dünyayı olduğu gibi değil olduğumuz gibi görürüz. Eğer dinlemesini bilirsek kişinin söylediği herşeyden o kişinin nasıl biri olduğunu az çok çıkarabiliriz.

13. Kendi düşüncenizi başkasına mal etmekten çekinmeyiniz.
Düşünceleri ileri sürerek başkalarının bunları neticelendirmesine imkan vermek güzel bir yöntemdir.

14. Fikirlerinizi canlı bir şekilde ortaya koyunuz.
Hakikat açık, canlı ve dramatik olmalı ve güzel gösterilmeli. Dikkat ve kabul böylece sağlanır. Vitrincilik yapmak lazım hakikat değişmemiş fakat canlandırılmış olur.

15. Sizinle konuşan kimseye bütün dikkatinizi veriniz. Çünkü böyle yapmanız ona verdiğiniz değerin göstergesidir.

Başkalarının bizi kızdıran tarafları kendimizi anlamamıza yol açar.
Carl JUNG


Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
İŞ YAPTIRMADA YÖNTEM

Yapacağı işi ona benimsetin ve gerekçeleriyle onu bu hususta ikna edin. Yapacağı iş hususunda onu cesaretlendirin.

Hizmet vermemiş olan emir veremez.
John FLORIO

Görevin öğretilmesinden çok sevdirilmesi gerekir.
A. VINET

Zafer iradedir.
NAPOLYON


İRADE

İrade, bir şeyi özlemek ve olmasını istemektir. İradeye hakim olmak, kişinin özlediği şeyi elde etmek ve istediği hedefe ulaşma gücüne sahip olmasıdır. Hedefine ulaşması ise, kişinin başarısıdır.

Aslında iradesiz kimse olmaz. Her insanın nice istek ve özlemleri vardır. Fakat gerçek anlamda iradesine hakim olanlar pek azdır. Çünkü bir çokları isteklerine ve hedeflerine ulaşamadan umutsuz ve başarısız olarak yaşamaktadır.

Başarının ilk şartı, iradeli olmaktır. Bu şartların birincisidir. Hiç şüphe etme ki, hayat için herşeyden önce geleni iradeli olmaktır. Gevşekliğin, havailiğin, hoppalığın türlü türlü şekilleri ile, adına tembellik dediğimiz, sefalet şeytanı ve muvaffakiyet düşmanının sayıldığı biricik silah iradedir. İyilik yolunda iradeni kullanabiliyorsan, korkma, arkadaşın kötüsü semtine uğramaz. Karşında safsatacıların ağzı ötmez. Kötü örnekler, zehirli dillerini çıkarıp seninle alay etmez.

Tekrar edelim ki, insan zekası ve bilgisi ile değil, ancak iradesi ile insandır. Zeka ve bilgi az çok hayvanda da vardır. Fakat hususiyle, ahlaki manada irade, canlı uzviyetler dizisinin son halkasını teşkil eden, insana mahsus bir kudret ve imtiyazdır. İrade yalnız insanı hayvandan değil, aynı zaman da insanları birbirinden ayıran ve aralarında üstünlük ve aşağılık farkları yaratan yegane ruhu kuvvettir.

Etrafına bak, gördüğün üstün insanlar bunu hep iradelerinin kuvvetlerine borçludurlar. Tarihte şerefiyle yer almış ve ün kazanmış şahsiyetlerin hepsi bunun irade silahı ile feth etmişlerdir. Bu bir kaidedir ve istisnası yoktur. Basit zekalı az bilgili hatta bilgisiz insanlardan muvaffak olanlar çok az görülür.

Sevgi şiddetten daha güçlüdür.
Hermann HESSE

İnsan sevdiğinden korkar ama korktuğunu sevemez.
Cenap ŞAHABETTİN

Sevgi kendiliğinden ortaya çıkmaz, sevginin koşullarını hazırlamamız gerekir.
Doğan CÜCELOĞLU

Nefret sadece sevginin olmadığı yerde yeşerir.
William C. MERSINGER

Gerçek sevgi tükenmez. Onu ne kadar verirseniz o kadar çok alırsınız.
Antoine De Saint EXUPERY

İnsan doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye duyulan iştahtır.
William JAMES

Her insan iltifattan hoşlanır.
LINCOLN

İnsan korktuğuna sadece itaat eder, ama sevdiği için canını verir.
Hüseyin ÜZMEZ

Sevgi insanlar arasındaki mesafeyi kapayan bir köprüdür.
EFLATUN

Kalp ancak, kalple satın alınabilir. Fırtınaya karşı herkes penceresini kapar.

Sevgi ve acıma insanlık vasfıdır. Hiddet ve şehvetse hayvanlık vasfı.
MEVLANA

Sevgi fiili hizmet etmeyi, dinlemeyi, empatiyi, takdir etmeyi, desteklemeyi gerektirir.
Doğan CÜCELOĞLU


KENDİNİZİ HERKESE SEVDİRMENİN YOLLARI

1. Sevimli olunuz. Bol bol gülümseyiniz. Tebessüm evrensel bir dildir.
2. Kendinizi unutarak başkalarını düşününüz. ( Diğergamlık )
3. Herkesle alakadar olmaya çalışınız. Kişilere gösterilen ilgi onların hoşuna gider.
4. Kişilerin mesleklerine samimi ilgi gösteriniz. Bu durum onların hoşuna gider.
5. Herkesi hareket ve heyecanla selamlayın. Karşınızdakiler tavırlarınızdan ve ses tonunuzdan sevincinizi anlamalılar.
6. Karşınızdakine ismiyle hitap ediniz.
7. Konuşurken onu dikkatle dinleyiniz.
İlgilenen bir dinleyici bulduk mu, hepimiz dinletmeyi severiz. Onun için sizinle konuşan kimseye bütün dikkatinizi vermek çok önemli bir husustur. Onlara kendilerinden bahsetme fırsatı veriniz. Hiçbir şey onu bu derece memnun etmez.
8. Karşınızdaki kimsenin düşüncelerini sempati ile karşılayın. Düşüncelerine katıldığınızı belli eder görünün.
9. İlgi alanlarını, zevklerini, meraklarını tanıyın ve kendilerine onlardan bahsedin.
10. Mühim birer şahsiyet olduklarını onlara hissettirin ve bunu samimiyetle yapın. Sen benim için değerlisin mesajı verin.
11. Onun beğendiğiniz yönünü bulup, kendisine bunu söyleyerek ona iltifatta bulunun.

Bir kez yaşanmış olan duygusal durum, duygu kesildikten sonra büsbütün silinip gitmez. Duygusal olaylar bellekte bir takım izler bırakırlar ki, bunları sonradan zihinde canlandırma olanağı vardır.
Prof. Dr. Fikret SÖNMEZ

Karşılıklı etkilenmenin yada toplumsal oluşumun özü olan istek ve inançların yapılmasında üç biçim söz konusudur:
1. Tekrar ve Taklit
2. Çatışma
3. Uyum ve Buluş

Toplumsal değişikliklerin kaynağı olan buluş hemen bir taklit dalgalanması doğurur ve başka bir dalga ile karşılaşıncaya kadar geometrik bir gelişimle yayılır. Yayılma sırasında dalgalanmalarda çatışma görülür. Bunun sonucu olarak da dalgalar, ya birbirini yok ederler, ya biri diğerini yok eder, yada yeni bir buluşun kaynağı olur.
Prof. Dr. Fikret SÖNMEZ

İbn-u Haldun birlikte yaşayan insanların birbirini taklit eğiliminde olduklarından, taklidin toplumlarda yukarıdan aşağıya doğru inerek halka yayıldığından söz etmektedir.

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
DİSİPLİNE OLMAK ZOR DEĞİL

İÇ DENETİM
Disipline olmuş kişilikten söz etmek için kişinin davranışının bilincine varmış olması gerekiyor. Dıştan zorlamayla değil, iç denetimi harekete geçirerek, otokontrol yapması kişinin disipline olduğunu gösterir.

DAYAĞA YER YOK
Dayak, bağırma, alay etme, beddua, kapalı bir yere kapatma gibi cezalar, disipline etme adına yapılmamalı. Çocuk, kendi sorumluluklarını bilerek yaptığı davranışın neler getireceğinin farkına varmalı ve bunu düşünerek hareket etmelidir.

Asıl önemli olan, insanın kendisini çok iyi tanıması, eksiklerini bilmesidir.
Pedagog Nezahat ÖZERİ, 10.08.1996, Zaman Gazetesi

Bilgi, beceri ve arzuyu bir araya getirdik mi, söz verdiğimiz işleri mutlaka başarırız.
Doğan CÜCELOĞLU

Kişinin kendini sevebilmesi için, önce kendini bilmesi ve kendini doğru değer ve ilkeler çerçevesinde geliştirmesi, karakter inşa etmesi gerekir. Bu olmadığı zaman kişi esas temelden yoksundur. Bu esas temelden yoksun olan kişi ise, diğer insanlarla sağlıklı dayanışmaya giremez. Çünkü karşılıklı dayanışmada kullanacağı temel yoktur. Demek ki karşılıklı dayanışmada gerekli en önemli unsur, kişinin bilgisi, zekası yada kullandığı iletişim tekniği ve becerisi değil, bizzat kendi karakteridir.


BAŞARININ PRATİK YOLLARI

Çalışmak için müsait yer ve zaman aramayın. Her yer ve zaman çalışmak için en musaittir.

Bugün yapılması gereken vazifeyi ertesi güne bırakmayın. Zira her günün işi kendine yeter.

Bir zamanda, bir tek iş yapın. Dikkatiniz ve kuvvetiniz dağılıp zayıflamasın.

Çalışmaya oturduğunuzda uyanık olun ve dikkat kesilin. Bütün ruhi ve bedeni kuvvetinizle kendinizi işe verin.

İşinizde rastladığınız bir güçlüğü önce parçalayın. Her parçayı birer birer yenmeye çalışın. Örneğin, işinizi kısımlara ayırın. Her kısmı iyice kavramadan öbürünü ele almayın.

Bir iş üzerinde yorulduysanız, dinlenmek için işinizi değiştirin veya hızını yavaşlatın. Fakat asla boş oturmayın.

İşinizde herhangi bir noktayı küçümseyerek ihmal etmeyin. Küçük ihmallerden bazen büyük zararlar doğar.

Bir işe başladığınızda telaş etmeyin. Sindirerek ve öğrenerek çalışın.


Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
KAVRAM KİRLİLİĞİ

Gruplarca savunulan kavramlar kutsallaştırılmış ve reddedilenler ise aşağılanmış ve bu karşılıklı saldırılar sonuçta kavramların kirlenmesine yol açmıştır.

Diğer bir faktör de, Türk düşünce piyasasındaki fikirleri üretenlerin büyük bir kısmının konulara vukufiyetinin çok yüzeysel olması ve her alanda derin vukuf sahibi insanların sayısının yetersiz kalmasıdır.

İnsanları yanlışlarından vazgeçirmek için, onlara daha iyi birşey göstermek lazımdır.

Fakir bir kız çocuğu, yere atılmış bir akide şekeri görür. Hemen onu alıp ağzına götürürken, oradan geçen birisi durumu görür, koşar. “ At onu yere, pistir, hasta olacaksın! ” derse de çocuk şekere daha fazla sarılır. Adam bir anda ne yapılması gerektiğini anlar. Kıza “ Dur bekle, onu yeme! ” deyip hemen orada bulunan bir şekerci dükkanına dalar. Kağıda sarılmış tertemiz bir çikolata alarak kıza uzatır ve “ Al bunu ye, at o şekeri yere ” der. Çocuk hiç duraklamadan şekeri fırlatır ve çikolatayı alır; adama sevinç dolu gözlerle bakar.

Bir baba, çocuklarına sinirlendiği zaman, hemen hiddetlenebilir ve onları denetim altına almak için kuvvetini ve otoritesini kullanabilir. Bu eski bir paradigmadır. Ürünü kalıplanmış insandır. Sevgiye dayalı paradigma uzun vadeyi gözönüne alır ve çocuğun sorununu anlamya ve konuşarak ona yol göstermeye yönelir.
Doğan CÜCELOĞLU


İMAJLAR

İmajların tesiri, ferdi ve hususi değil, umumidir. Ön plandan, yani gözönünde olup biten hadiselerden ziyade arka planda, yani şuuraltında faaliyet gösterirler. Küçük değil, büyük ve geniş bir dalga şeklinde yayılırlar. İmajların yayılması düşmana bir taş fırlatmak gibi ani ve geçici değildir. Yerçekimi gibi global ve görülmeyen bir faaliyet şeklindedir.

Gerçekleri araştırıp bulmak ve gerçekleri yanlış imajları düzeltecek şekilde takdim etmek gerekmektedir.
Dr. F. NORMAN

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
SAĞLIKLI BİR EĞİTİMDEN GEÇEN BİR İNSAN

1. Verilen işe özen göstermeli
2. Kendini anlatabilmeli
3. Kısa sürede başkasının ne düşündüğünü anlayabilmeli
4. Eleştiriye ve ithamlara dayanabilmeli
5. Medeni bir şekilde olumlu yada olumsuz görüş bildirebilmeli
6. Eleştirel bakış açısına sahip olmalı
7. Kimlik problemi yaşamamalı ( Şahsiyet sahibi )
8. Ferdi özelliklerin inkişafına ve geliştirilmesine katkıda bulunmalı
9. Kendini yenileme alışkanlığı kazandırılmalı ( Sahip olduğu şeylerle yetinmeme, daha iyiye ve kusursuza ulaşma gayreti )
10. Zamanı en iyi şekilde değerlendirebilme yollarını öğretmeli
11. Gelecek ufkuna sahip olmalı ( Geleceğe yönelik planlama yapmalı )
12. Farklı düşüncelere saygılı olmalı
13. Birden fazla bakış açısına sahip olabilmeli
14. Hangi bilgiyi nereden elde edeceğini göstermeli
15. Ezberletme yerine, bilgiyi doğru yer ve zamanda müracaat etmeyi öğrenmeli
16. Neyi, kime, ne zaman ve nerede danışacağını bilmeli, her işi ehline sormalı ve vermeli
17. İkili ilişkilerinde “ kazandım, kaybettim ” tutumu yerine diyaloga açık, uzlaşmacı bir tutuma sahip olmalı
18. Ahlak ve fazilet sahibi olmalı
19. Hata ve başarısızlıklarından ders alabilmeli ( Yıkılmanın yerine )


DİNLEMEK

Dinlemek insana kendini ölçmek, değerlendirmek imkanı sağlar.
FOERSTEN

Dinlemeyi öğrenirsen, kötü konuşmalardan bile faydalanabilirsin.
PLUTORK

Dinlemesini bilenler, ülkeleri fethetmesini bilenlerden daha büyüktür.
FRANKLIN

Konuşmanın zamanını bilmeyen, dinlemenin de zamanını bilmez.
SYRUS

Konuşmak bir ihtiyaç ise dinlemek bir sanattır.
GOETHE

Çok dinlememiz az konuşmamız için iki kulağımız bir dilimiz var.
DIOGENES

Güzel konuşmak için tek yol vardır. Dinlemesini öğrenmek.

Dinlemenin temelinde karakter yatar.
Doğan CÜCELOĞLU

Olgunluk yönünden gelişmiş ve kişisel bütünlüğünü kazanmış birey, karşıdakini yargılamadan dinlemesini bilir.
Doğan CÜCELOĞLU


ÖĞRETMENİN KALP KAZANMA YOLLARI

1. Öğrencilere karşı son derece şefkatli ve merhametli olmalı, hatırlarını sormalıdır.
2. Vakarlı olmalıdır.
3. Küçük düşürücü şakalardan muhakkak kaçınmalıdır.
4. Talebelere sert davranmamalı. Olur olmaz yerde kızmamalıdır.
5. İşlenen konular soru - cevap sistemiyle işlenmelidir. Yerinde espri yapılmalıdır.
6. Öğrenciye her defasında yeni bir şey öğretilmelidir.

Lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha tesirlidir.

Örneklerle öğrenmenin gücünü küçümsemeyiniz.
Peter BURWASH

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
EĞİTİME 11 ENGEL

1. Emretme ve yönetme
2. Uyarma ve tehdit etme
3. Ahlak dersi ve vaaz verme
4. Herşeyi onun dışında ebeveynin düşünmesi
5. Mantık yoluyla inandırma
6. Yargılama, eleştirme, suçlama
7. Gereksiz övme
8. Gülünç duruma düşürme, ad takma
9. Güven verme
10. Üzerine çok gidip araştırma
11. Konuyu değiştirip boş vermek


5 SEVGİ DİLİ

1. Onay sözleri
2. Nitelikli beraberlik ( Beraber yürüyüşe çıkma, yemeğe gitme, tüm dikkatinizi birbirinizde toplayarak, birbirinize bakmanız ve konuşmanızdır. )
3. Armağan alma
4. Hizmet davranışları
5. Fiziksel temas

İyi liderler, iyi seçimler yaparlar. Kötü liderler, sonunda başkalarının hayatını mahveden kötü seçimler yaparlar. Hitler’i, Saddam’ı düşünün.

Hiç kimsenin gitmediği yerlere gitmeyi göze alabilmek.


KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI

40 yıllık reklamcılık uzmanı Victor O. SCHWAB, bir ürünün satışındaki en önemli 5 faktörü şöyle sıralar:
1. Potansiyel alıcı kitlenin dikkatini çekmek.
2. Ürünün onlara sağlayacağı yada sağladığı en az bir avantajı göstermek.
3. Bu avantajı kanıtlamak.
4. Alıcıda o avantajdan yararlanma isteğini ve ihtiyacını uyandırmak.
5. Alıcıyı, o ürünü almaya teşvik etmek.

Bunlardan yararlanan satıcılar, bazen televizyonu, bazen gazeteyi, bazen de dükkandaki tezgahı kullanarak bizi satın almaya zorlar dururlar.

Aslında iletişim araçları da, bize satılmak istenen ürünlerdir. Ve onlar da tıpkı diğer ürünler gibi yukarıdaki 5 kurala bağlıdırlar.

Ne satmak isterseniz isteyin, bu bir ürün, bir inanç yada kendiniz bile olabilir, her yerde ve herkes için aynı kurallar geçerlidir.
Victor O. SCHWAB

Eğer bir kez alıcının duygularına hitap edersen, boşuna yüzlerce slogan bulmak ve kullanmak zorunda kalmazsın.


BAŞKALARININ DİKKATİNİ ÇEKMEYE YARAYAN YOLLAR

Sizden beklenenin tam tersini yapmak.
Hepimiz, bize öğretilmiş olduğu gibi, yani belirli ‘ klişeleşmiş ’ tavırlar içinde davranır, tepkilerimizi böyle ‘ alışıldık ’ biçimlerde gösteririz:
• Saldırıya karşı saldırı ile
• Suçlanmaya ise savunma ile cevap verir
• Başkasının yanlışını, yüzüne vurur ve hemen eleştiririz
• Yüksek mevki kişilere karşı, saygı ve çekingenlik duyarız
• Yenilgileri de boyun eğme ile karşılarız
ama beklenilenin aksine ve şaşırtıcı bir biçimde davranmakla fark edilir, öne çıkar ve önemsenmeye başlarız.

Bilinçli olarak iltifat etmek.
Bunun etkisini görmek istiyorsanız şunları deneyin: Bir insana herhangi bir nedeni olmaksızın ve direkt olarak bugün çok iyi göründüğünü söyleyin.

Bilinçli olarak karşınızdakileri ‘ kışkırtmak ’ yada ‘ meydan okumak ’.

Üstün bilgi yöntemi.
Rakibin önceden incelenmesini ve onun hakkında önceden bilgi toplanmasını öngörür:
• Doğum tarihi, burcu ve çocukları
• Üye olduğu dernekler, gruplar
• Dost ve akrabaları
• Özellikle sevdiği şeyler
• Kişisel ve mesleki geçmişi
• Ailesi
• Dolaylı yol yöntemi ( nazara verdirme )
daha biz rakibimizle karşılaşmadan önce araya başka kişileri yada iletişim araçlarını koyarak, onun dikkatini kendi üzerimizde toplamak için yapılan bir çalışmadır.

Ambalaj, içerik ile aynı şey değildir ve olması da gerekmez. Profesör unvanı sizi kandırmasın.

Hiç kimse kendi zararına olacaksa, bizim yararımıza gerçekleşecek bir şeyi istemez.

Sonuç 1. Ambalajı açın ve önyargılı davranmadan, içeriğin sizin için ifade ettiği gerçek değeri anlamaya çalışın.
Sonuç 2. Kendi gerçek ihtiyaçlarınızı tespit edin ve onlarla bağlantılı olan istek ve arzularınızı kesin bir biçimde belirleyin. Bir çok insan kendi gerçek isteklerini belirlemediği için ambalaja aldanır.
Sonuç 3. Kendi ürettiklerinizi öyle bir ambalaj içinde sunun ki, manipülasyon aşamasındaki rakibiniz orada kendi ihtiyaçlarının bir çözümünü bulacağına inansın.
i. Rakibinizin ihtiyaçlarını iyi belirleyin ve tetkik edin.
ii. Onun bu ihtiyaçlarından hangisinin sizin istediğiniz ambalajın daha uygun düşeceğini tespit edin.
iii. Ondan sonra oltanın ucuna takacağınız yemle onu avlayın.
Sonuç 4. Bir iddianın üzerinde ne kadar çok inançla ve ısrarla durulursa, o iddianın inandırıcılık ölçüsü de o oranda artar. Hergün televizyonda ısrarla aynı reklamların yayınlanmasına dikkat ediniz.


Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
SÜRÜ İNSANININ ÖZELLİKLERİ

1. Kişilik kaybı

2. Duyguların egemenliği. Akıl ve mantık terk edilir, duygular ve iç güdüler öne geçer. Nitekim geniş kitlelerin böylesine yaygın bir biçimde etkilenebilir ve yönlendirilebilir olmasının nedeni de, akılları yerine hislerini kullanmayı tercih etmeleridir.

3. Zekanın azalması. Toplumun genel zeka seviyesi, onu oluşturan bireylerin zekalarından daha geride bulunur. Toplumun gözünde başarılı olmak ve alkışlanmak isteyen bir kimse, en alt düzeydeki bir zeka tipine göre hareket etmek ve mantıklı düşünceden vazgeçmek zorundadır.

4. Kişisel sorumluluğun yok olması. İstek ve ihtiraslarını kontrol etmeyi bırakan ve kendini sürünün yönlendirmesine terk eden bireylerde, kişisel sorumluluk duygusu azalır ve giderek yok olur. Bunun sonucu olarak hiç de kendine yakışmayan ve tek başına yapmayacağı davranışları, grup içindeyken rahatlıkla sergilemeye başlar.
Ernesto GRASSI

Bunun böyle olmasının nedeni? Hiç kimse bizim, eleştiri gücüne sahip olan, araştıran ve soruşturan bireyler olmamızı istemez. Onun için herkes buna ters ve uyumlu bir biçimde eğitmeye çalışır.
 Ana - Baba doğru bildikleri şeyleri yapmamızı ister.
 Öğretmen kendi yanlışlarını gösteren öğrenciden hoşlanır mı?
 Bir amir kendi emrinde çalışan birinin onu eleştirmesini, beceriksiz olduğunu söylemesini kabullenir mi?
Onun için çoğumuz Grassi’nin tanımladığı özellikleri taşıyan insanlar haline gelmiş durumdayız. Çünkü çoğumuz için toplumla çatışmaya girmek ve toplum dışına itilmek istemeyiz.

Eğer kitlelerin desteğini garantiye almak istiyorsanız, kendinizi en düşük zeka düzeyine göre ayarlayın ve mantıklı açıklamalardan vazgeçin. Topluluklar çabuk inanmaya hazırdırlar. Her zaman gözlendiği gibi, daha farklı şeyler söyleyen bütün konuşmacılara, söyledikleri birbiriyle çelişse bile, ilgi gösterirler.
Ernesto GRASSI


İNANDIRICILIK İÇİN
( MANİPÜLE ETMEK )

a. Israrlı tekrarlama yöntemi
b. Sayısal değerler kullanma yöntemi
Herkes bunun doğru olduğunu söylüyor. 10 kişiden 5 tanesi kabul edip, 5 tanesi kararsız kalmışsa %50 olayı kabul etti demek etkili olur.
c. Kalite faktörü ile destekleme yöntemi
Dergide yer alması, bir profesörün hem de ABD’de yaşayan bir ilim adamının bu araştırmayı yapmış olması, vb.
d. Övgü ve yergi yöntemi
Reklam sektöründe, televizyonda çürük dökülen dişlerle ürkütülen ve eleştirilen tüketiciye şu mesaj verilir: Eğer sen de dişlerini x ürünü ile fırçalamazsan, senin dişlerinde bu hale gelir.

ESİN AVŞAR

  • Ziyaretçi
merhaba arkadaşım ;

 paylaşımın için teşekkür ederim , Avrupa yakasında oturanlar için Tüyap Beylikdüzü fuarında sanırım 9 kasım'a kadar süren kitap fuarı var , hafta sonu ne yapıcağım diye düşünenler ... orada vakitlerini  değerlendirebilirler...

 Ayrıca ilgilenen arkadaşlarım için ;

 Doğan cüceloğlu'nun
 * Doğru düşün doğru karar ver
 * Ufak şeyleri dert etmeyin kitapları

ve

 Mick Cope 'nın

Yürek , beyin , el kitabını tavsiye edebilirim .

       

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
rica ederim esincim..
senin getirdiğin önerilerde çok güzel teşekkürler canım..ayrıca Özcan köknel inde insan psikolojisi ve kişilik üzerine çok güzel kitapları var..