Gönderen Konu: Aptal ve Kurt  (Okunma sayısı 1478 defa)

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
Aptal ve Kurt
« : Mart 31, 2009, 12:34:28 »
Aptal ve Kurt

Adamın biri durumundan çok şikayetçiymiş,
“çalışıyorum didiniyorum ancak yaşıyorum. Tek başınayım, kimsem yok” diye mutsuz
mutsuz geziniyormuş. Sonunda bir karar vermiş, gezip dolaşacak bir melek
bulacak, durumunu ona anlatıp bu haksızlığı düzeltmesini isteyecekmiş...


Ve yola koyulmuş. Dağda ilerlerken bir kurda rastlamış. Kurt bir deri bir kemi,
ayakta zor duruyor, adamın yanına yaklaşmış, nereye gittiğini sormuş. Adam
derdini anlatmış, “Bir melek bulacağım, bana yapılan haksızlığı düzeltmesini
isteyeceğim...” Kurt da ona “Bana bir iyilik yapar mısın” demiş. “Ben de gece
gündüz dolaşıyorum , bir yudum yemek zor buluyorum. O meleğe beni de anlat,
böyle açlıktan ölen bir kurt olur mu, diye sor...”


Adam yoluna devam etmiş, bir süre sonra güzel bir kıza rastlamış Kız da nereye
gittiğini sormuş, “melek hikayesini” öğrenince adamın ellerine sarılmış:


“Ne olur o meleğe beni de anlat. Gencim, güzelim, zenginim, her şeyim var ama
çok mutsuzum. Mutluluğa ulaşmak için ne yapmam gerektiğini sor o meleğe...”


Adam melekle kız için de konuşacağına söz vermiş ve yoluna devam etmiş. Bir süre
sonra dinlenmek için bir ağacın altına uzanmış. Bütün çevresi yemyeşil olan bu
ağacın neredeyse hiç yaprağı yokmuş ve tabii ağaç bu duruma çok üzülüyormuş. O
da derdini adama anlatmış...


“Eğer o meleği bulursan benden de söz eder mi sin? Bu kaderimden hiçbir şey
anlamıyorum. Görüyorsun, bereketli bir toprak üzerindeyim, her taraf yemyeşil,
bütün ağaçların yaprakları var, meyveleri var. Benimse hiçbir şeyim yok. Benim
de diğerleri gibi yeşillenmem için ne yapmam gerekiyor. Ne olur o melekten bunu
öğren...”


Adam ona da “peki” demiş, yoluna devam etmiş. Nihayet bir gün, tam melek
bulmaktan umudu kesilmiş vazgeçmek üzereyken karşısına bir melek çıkmış. Adam
kendinden başlamış:


“Gece gündüz demeden çalışıyorum, dünyanın hiçbir nimetinden faydalanmıyorum,
acınacak bir hayatım var. Benden daha az çalışan daha keyifli yaşayan bir sürü
insan var. Nerede adalet? Nerede eşitlik?”


“Tamam tamam” demiş melek “Sana mutluluk ve zengin olman için bir şans
veriyorum. Şimdi aynı yoldan evine dön. “


Adam rahatlamış ve ağacın, kızın, kurdun dertlerini de meleğe anlatmış. Melek
onlar için de konuşmuş, adam dönüş yolunu tutmuş. Uzun bir yürüyüşten sonra
ağacın yanına gelmiş ve meleğin sözlerini aktarmış:


“Senin köklerinin tam yanına bir sandık altın gömülüymüş. Sen bu yüzden
beslenemiyorsun, dolayısıyla yaprağın, meyven olmuyor. Bu altın sandığı
çıkarılınca sen de diğer ağaçlar gibi yeşilleneceksin.”


“Harika!”diye bağırmış ağaç, “Çabuk kaz ve sandığı çıkar.”


Adam “olmaz” demiş, “Melek bana kendi şansımı verdi. Evime dönmeliyim.” Adam
yine yola düşmüş. Genç kız zaten yolunu bekliyormuş “Ne dedi ne dedi” diye
koşmuş. “Acılarını ve sevinçlerini paylaşacak biriyle evlenirse bütün dertleri
hallolacak, sende mutlu olacaksın” demiş adam. Kız “hadi o zaman” demiş,
“evlenelim seninle ve mutlu olmaya çalışalım” Adam yine “olmaz” diye cevap
vermiş, “zamanım yok. Meleğin bana verdiği şansı bulmak için hemen eve
dönmeliyim. Sen kendine başka bir koca bul.”


Biraz sonra sıska kurt çıkmış karşısına. Adam ona da olan biteni anlatmış,
kendini şansını bulmak için acelesi olduğunu söylemiş. “Peki ya ben” demiş kurt.
“Benim için ne dediğini söyle ve git. “Senin için söylediğini ben anlamadım”
demiş adam, “ Melek dedi ki, o kurt yiyecek bir aptal bulamazsa aç dolaşmaya
mahkumdur.”
Kurt “ben çok iyi anladım” demiş ve aptalı yemiş.