Gönderen Konu: fısıltı...  (Okunma sayısı 1003 defa)

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
fısıltı...
« : Aralık 16, 2008, 16:30:42 »
en olmadık zamanlarda en olmadık kişilerle bozuluyor yalnızlığım. kendimle başbaşa kalmakla istekli, kendimi dinlemekle yükümlü zamanlarda gülümseyişimi özlediğini söyleyen cümleler peydahlanıyor çevremde. her dakika aynı şekilde sabit kalmak cansız varlıklara bile mahsus değil diyorum, dinletemiyorum. ben bugün yalnızlığımı yine özlüyorum...

çevreme göz atıyorum, alabildiğince kalabalık. her telden, her demden var. kim olduklarıyla ilgilenmiyorum, benden ne istedikleriyle de. hatta ne olduklarıyla da ilgilenmiyorum ilk defa belki de! başımdaki sızıyla bile ilgilenecek zaman bulamazken her şeyin yürürlükte olması canımı sıkıyor, bakıyorum en ruhsuz halimle bile koca dünyayla başedebiliyorum. ben bugün kendimi özlüyorum...

benim rehavet anlayışım en çok hayatım kıpır kıpırken oluyor, tekdüzelikten bana rehavet çöküyor, yalnızkense zihnim o liman senin bu ada benim geziniyor ele avuca sığmaz bir gemi gibi. düşünüyorum da nasıl da işimize geldiği gibi görüyoruz her şeyi; seçtiğimiz en ufak şeyden buram buram kokumuz geliyor kim olduğumuzla ilgili. bense ser verip sır vermek istemiyorum.

yuvayı dişi kuş yapar derler, kuşun her sene yuvasını yıkıp ayrı bir yuvaya gittiğini göz ardı ederek, her şeyde olduğu gibi işine geleni anlar insanoğlu, işine geldiği şekilde. bense yıkmak şöyle dursn bir yuva yapmak bile istemiyorum...

hayaller şarap gibi bekledikçe değerlenmiyor malesef, gitgide cazibesini yitiriyor, konserveye girmiyorsa hayal, o hayali kov sen de diyorum kendime. sonra metaforlarda açmıyor içimi, evcimen krizlerime antitezler üretiyorum.

kürkçü dükkanım beynim, ben yine kendime dönüyorum...