Gönderen Konu: İKTİSADA GİRİŞ [Ders Notu]  (Okunma sayısı 6550 defa)

Çevrimdışı shade

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 392
  • Teşekkür: 31
İKTİSADA GİRİŞ [Ders Notu]
« : Mart 27, 2008, 14:03:39 »
Fayda sağladığında yok olup, biten mallara dayanıksız mallar denir.

Bir kararı uygularken vazgeçilen bir başka karara fırsat maliyeti denir.

p0=10, p1=15, q0=1, q1=0.5kg ise talebin fiyat esnekliği -1 dir. (0.5-1)/1 bölü (15-10)/10

Asgari ücret taban fiyatı uygulamasına bir örnektir.Oligopol piyasasında üretici firmalar arasında karşılıklı bağımlılık gözlenir.

Ölçülebilen ve günlük yaşamda karşılaşılan faiz oranı nominal faiz oranıdır.

Dışsallıkların özellikleri: Hem üreticiler hem de tüketiciler tarafından meydana getirilebilmeleri
Pozitif veya negatif olabilmeleri
Kamusal malların dışsallıkların özel bir türü olması
Ekonomik yapı içerisinde dışsallıkların taraflarını belirlemenin mümkün olması

Makro iktisadın ilgi alanı: İşsizlik oranı, Enflasyon oranı, Üretim artış oranı

Yatırım harcamaları: Firmaların ve devletin yeni bina yaptırmak için yaptıkları harcamalar
Firmaların ve devletin yeni teçhizat ve tesisat alımı için yaptıkları harcamalar
Bireylerin yeni ev yaptırmak için yaptıkları harcamalar
Stoklardaki artışlar

Bir grup mal ve hizmetin 2000 yılı fiyatları ile ifade edilen değeri 100 YTL, 2004 yılı fiyatları ile ifade edilen değeri 140 YTL ise, bu mal ve hizmet grubunun fiyatları 2000-2004 döneminde yüzde 40 oranında artmıştır.

Ortalama tüketim eğilimi ile ortalama tasarruf eğiliminin toplamı 1 dir. Y=C+S APC+APS=TÜKETİM/GELİR + TASARRUFLAR/GELİR=C/Y +S/Y =1

C=Tüketim=90, Y=Gelir=100 ise Ortalama tüketim eğilimi=90/100=0.90

Kamu harcamaları çarpanının 3, vergi harcamaları çarpanının -2 olduğu bir ekonomide, kamu harcamalarının 250 bin YTL ve vergilerin 300 bin YTL arttırılması durumunda milli gelirde 600 bin YTL azalır. -2 çarpı 300 =-600.

Bir ekonomide MPC=marjinal tüketim eğilimi 0.80 ve MPI=marjinal ithal eğilimi değeri 0.05 ise harcama ve vergi çarpanı değerleri harcama çarpanı 4, vergi çarpanı -3 tür. vergi çarpanı=-(0.80-0.05)*4=-3, harcama çarpanı=1/(0.2+0.05)=4

TC Merkez Bankası tarafından yapılan en likit para arzı tanımı M2=M1+Ticari bankalardaki vadeli mevduatlar

Paranın ihtiyat amacıyla talep edilmesinin nedeni beklenmeyen harcamaların karşılanmasıdır.

Toplam talep eğrisinin sola kaymasının nedeni para arzının azalmasıdır.

İthal edilen mallara konulan vergiye tarife denir.

Belirli bir malın üretiminin diğer ülkelere göre daha etkin olarak, yani daha düşük fırsat maliyeti ile gerçekleştirilmesine karşılaştırmalı üstünlük denir.

İşgücü arzı çalışabilir yaştaki nüfusun büyüklüğüne bağlı olarak belirlenir.

Hızlı nüfus artışı sonucu işçi başına düşen sermaye miktarının azalması, sermaye sığlaşması olarak adlandırılır.

İki mal arasındaki çapraz talep esnekliği katsayısı Pozitif bir değerse, bu iki malın birbirine göre durumu ikame mallardır. Negatifse tamamlayıcı mallardır.

Tekel piyasasında yapılan tek satıcı olması varsayımı tekelci firmanın endüstri konumuna gelmesi sonucunu doğurur.

Q0=1 kg, Q1=0.5 kg, P0=10, P1=15 ise talebin fiyat esnekliğikatsayısı -1 dir. Formül: [ (Q1-Q0)/Q0] / [ (P1-P0)/P0]

Portakal (kg/hafta): 3,6,10 Toplam fayda: 100,160,200 ise bir haftada tüketilen portakal miktarı 3 kg den 6 kg'a çıktığında marjinal fayda 20 birimdir. Formül: (160-100)/(6-3)

Bir dilim pasta 10 YTL ve bir fincan kahve 2 YTL ise bir dilim pastanın fırsat maliyeti 5 kahvedir. Formül: 10/2=5

Tam rekabet piyasasının varsayımları: Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı vardır. Her firma homojen bir ürün üretir ve satar. Firmalar kolaylıkla piyasaya girip çıkarlar. Alıcı ve satıcılar tam bilgiye sahiptirler.

Dışsallıkların özellikleri: Pozitif veya negatif olabilmeleri. Hem üreticiler hem de tüketiciler tarafından meydana getirilebilmeleri. Kamusal malların, dışsallıkların özel bir türü olması. Ekonomik yapı içerisinde dışsallıkların taraflarını belirlemenin mümkün olması.

Ölçülebilen ve günlük yaşamda karşılaşılan faiz oranı Nominal faiz oranıdır.

Bir malın satılmak istenen miktarı ile fiyatı arasında doğru yönlü ilişkiye arz kanunu denir.

Bir firmanın ürünlerinin satışından elde ettiği gelire toplam gelir denir.

Ek faktör birimlerinin kullanılması sonucu, firmanın toplam gelirinde ortaya çıkan artışa marjinal ürün geliri denir.

Ödünç verilebilir fonlar: Tüketici kredileri, ticari krediler, yatırım kredileri, devletin borçlanma talebi
İlgili malın fiyatı 100 TL'den 130 TL'ye çıktığında arz edilen miktarı 50 birimden 70 birime çıkmaktadır. İlgili malın arz esneklik değeri 1,33 'tür. arz esneklik= arz miktarındaki % değişme/ malın fiyatındaki % değişme

Tüketicilerin reel gelirleri arttıkça daha az miktarda tüketmek isteyecekleri mallara Düşük mal denir.

Ortalama ürün eğrisinin en yüksek değerde olduğu noktada marjinal ürün ortalama ürüne eşittir.

Oligopolde, "Ürün fiyatını yükseltirsem rakip firmalar fiyat yükseltmezler. Ürün fiyatını düşürürsem rakip firmalar da hemen fiyat düşürür." bekleyişi Dirsekli talep modeli teorisi ile açıklanmaktadır.

Marjinal hasılat verimi faktör fiyatından küçük olduğu sürece firma Faktör miktarını azaltır.

Bir bireyin yaptığı bir faaliyetten, yapılan işle hiç ilgisi olmayan başka bireylerin olumlu veya olumsuz etkilenmelerine Dışsallık denir.

Devletin toplam talebi arttırmak yerine, üretimi arttırmaya dönük politikası Arz yönlü politikadır.

Toplam harcamalar içerisinde değişkenliği en fazla olan harcama türü Yatırım harcamalarıdır.

Ekonominin tam istihdam GSMH düzeyinin altında bir noktada ulaştığı denge noktasına Noksan istihdam dengesidir.

Devletin bütçesinde kamu harcamalarının kamu gelirinden fazla olması durumuna Bütçe açığı denir.

Paranın temel fonksiyonları: Hesap birimi olma, Değişim aracı olma, Değer muhafaza aracı olma.

Talep edilecek para miktarını belirleyen faktörler, Nominal Gelir-Faiz Oranıdır.

Fiyatlar artarken üretimin azaldığı duruma Stagflasyon denir.

Dış ticarete getirilen kısıtlamalar: Tarifeler, Kota, Tarife dışı engeller, İhracat ambargosu

Mevcut kaynakların, yurtiçinde tüketilecek tarımsal ürünler üretiminde kullanılması yerine, ihraç edilebilecek ürünlerin imalatında kullanılması durumuna İhraç ikamesi denir.

İKTİSAT, bireyler ve toplumların sınırlı kaynaklarını sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl dağıttıklarının incelenmesidir.

Ülkeler arasındaki farklı ekonomik yapı ve kurumların organizasyonu ile çeşitli çıkar grupları arasındaki ilişkileri inceleyen iktisat bölümüne İKTİSADİ SİSTEMLER adı verilir.

İktisatçının belli bir ekonomik sorunla ilgili bütün gerçekleri araştırıp toplama işlemine BETİMLEYİCİ İKTİSAT denir.

İktisadın temel özellikleri: Malların üretimi,tüketimi ve dağıtımıyla ilgili olması. Sosyal bir bilim olması. Analitik olması. İnsan davranışlarının sadece iktisadi yönünü seçip incelemesi

Arz yasası, malın fiyatı ile arz edilen miktar değişkenleri arasındaki ilişkiyi gösterir.

Tüketicinin geliri arttığında talebi artan mallara NORMAL MAL denir.

Gelir arttıkça talebi düşen, gelir azaldıkça talebi artan mala DÜŞÜK MAL denir.

Tüketim mallarının üretiminde kullanılan mallara sermaye malları (yarı mamül mallar, hammaddeler, üretici malları) denir.

Fiyat değişiminin yarattığı gelir ve ikame etkileri "talep eğrisinin neden negatif eğime sahip olduğunu " açıklamak için birlikte kullanılır.

Genelden özele doğru yapılan bir araştırmada izlenen yaklaşıma TÜMDENGELİM adı verilir.

Cateris Paribus varsayımı "diğer koşulların sabit olduğu"'nu ifade eder.

Normal malın talebinin GELİR esnekliği POZİTİF tir. Düşük malın talebinin GELİR esnekliği NEGATİF tir. Birbiriyle ilişkisiz mallar arasında ÇAPRAZ talep esnekliği sıfırdır. İkame mallar arasındaki çapraz talep esnekliği pozitiftir. Tamamlayıcı mallar arasındaki çapraz talep esnekliği negatiftir.

Esnekliği sonsuz olan talep eğrisi, y eksenine paralel olan bir doğrudur.

Piyasa döneminde (çok kısa dönem) üretim miktarı sabittir.

Uzun dönemde tüm girdilerin miktarı ve üretim kapasitesi değiştirilebilir.

Toplam sabit maliyetin üretim miktarına oranına ortalama sabit maliyet denir. AFC=TFC/q

Tam rekabet piyasasındaki bir firmanın ortalama geliri sabittir ve fiyata eşittir. AR=P

Tekel piyasasındaki bir firmanın marjinal geliri sıfır olduğunda, tekelcinin sahip olduğu talep eğrisinin esnekliği 1'e eşittir.

Talebi esnek olan bir maldan elde edilen toplam gelirin arttırabilmesi için malın fiyatının düşürülmesi gerekir.

İmalat faaliyeti sonucunda yaratılan faydaya Şekil faydası denir.

Üretimde kullanılan, ancak bu kullanım karşılığı hiçbir parasal ödeme yapılmayan kaynakların değerine ÖRTÜK MALİYET denir.

Bir malın üretilen her birimi için sabit bir vergi alınması firmanın sabit maliyetlerini etkilemez.

Tekelci, marjinal maliyetin marjinal gelire eşit olduğu çıktı düzeyinde karını maksimize eder. MC=MR

Oligopolcü firmaların karlarını bir grup halinde maksimize etmeleri durumunda ortaya çıkan oligopol türüne TAM OLİGOPOL denir.

İşgücünün marjinal ürün geliri= Marjinal gelir x Marjinal fizik ürün. MRP=MPP X MR

Bir bankaya yatırılan mevduat miktarı 8 milyar TL ve karşılık oranı 0,25 ise yaratılan kaydi para miktarı 8 x 1/0,25=32 milyardır.

Çok sayıda üreticinin farklılaştırılmış ürün ürettiği piyasaya FARKLILAŞTIRILMIŞ OLİGOPOL adı verilir.

Bir ekonomide GSMH 1000 TL, para arzı 500 TL ise gelir devir hızı 2 dir. V=Y/M=1000/500=2

Paralel para sisteminde altın ve gümüş para olarak kullanılmıştır.

Spekülatif para talebi faiz oranına bağlı olarak değişir.

John Maynard Keynes'e göre artan para talebinin fiyatları yükseltmesi için paranın harcanması gerekir.

Merkez bankasının görevleri: Banknot ihraç etmek. Reeskont işlemleri yapmak. Devletin hazinedarlığını yapmak. Bankalar arası işlemler yapmak. Ticaret bankalarının para ihtiyatlarını muhafaza etmek. Mali-ekonomik konularda devlete danışmanlık yapmak.

Merkez bankaları; altın külçe miktarı, ülkedeki döviz miktarı, devlet hazinesine verilen kısa vadeli avanslar karşılığında banknot emisyonunu değiştirmez.

Kaydi parayı TİCARİ BANKACILIK SİSTEMİ yaratır.

İhtiyat amacıyla elde tutulmak istenen paranın miktarı gelir düzeyine bağlıdır.

Wicksell ve Aftalion, miktar teorisini gelir ve bu gelirin harcanması açısından açıklayan iktisatçılardır.

Çeşitli ülkelerin milli gelirleri karşılaştırılırken dikkate alınanlar: Nüfus farkları. Fiyat düzeyleri farkı. Üretim maliyetlerindeki farklar. Üretilen mal ve hizmet farklılıkları. Tabiat şartlarının farklılığı. Piyasaya giren üretici miktarındaki farklar.

Ekonominin genişlemesi, yatırımların tasarruftan fazla olmasının bir sonucudur. Yatırım > tasarruf

Topraklar arasındaki nitelik farklarından ya da pazara uzaklık farkından doğan ranta fark bedeli veya DİFERANSİYEL FARK denir.

Paranın değerinin düşmesi: istihdamın artmasına, borç verenlerin zarara uğramasına, sabit gelirlilerin satın alma gücünün düşmesine, üreticilerin aşırı kar elde etmelerine neden olur. Üretimin azalmasına neden olmaz.

Çeşitli ülkelerin milli gelirleri karşılaştırılırken dikkate alınanlar: Nüfus farklılıkları, Fiyat düzeyleri farkı, Üretim maliyetlerindeki farklar, Üretilen mal ve hizmet farklılıkları

Bir ekonomide talebin azalıp, yatırımların durması sonucu ortaya çıkan işsizlik türüne konjonktürel işsizlik denir.

Sermaye stokuna yapılan net ilavelere NET YATIRIM denir.

Milli gelirin üretim faktörleri sahiplerinin üretimden aldıkları paylara göre dağılımına FONKSİYONEL DA?ILIM denir.

Gelir dağılımında eşitsizliğin nedenleri: Yetenek farklılıkları, Eğitim ve öğrenim farklılıkları, Mülkiyet ve miras hakkı, Çalışkanlıkta farklılık, Telafi edici ücret farklılıkları, Risk üstlenme, Piyasa üzerinde güç sahibi olma.

Cari ücret düzeyinde çalışmak istemeyenlerin oluşturduğu işsizlik türü GÖNÜLLÜ işsizliktir.

Tüketim harcamalarını belirleyen en önemli unsur gelir düzeyidir.

Ekonomik büyümede rol oynayan arz etmenleri: İşgücünün kalitesi ve miktarı, Teknolojik gelişme, Sermaye stoku, Doğal kaynaklar

Yatırımın marjinal etkenliği eğrisi, faiz oranı ile yatırım miktarı arasındaki ilişkiyi gösterir.

Marjinal tasarruf eğilimi=1-marjinal tüketim eğilimi. MPS=1-MPC

Marjinal tüketim eğilimi 0,8 olan bir ekonomide vergi çarpanı -4 tür. -(k-1)=-(1/(1-0, -1)=-(1/0,2 - 1)=-4

Bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi 0,7 ise çarpan katsayısı 3,3'tür. Çarpan = 1/(1-MPC)=1/(1-0,7)=3,3

Devletin ekonomik hayata müdahale etmediği bir ekonomi modelinde, genel denge; toplam arz=toplam talep eşitliğinde kurulur. SMH=SMG veya Bireylerin yatırım talebi= toplam tasarruf. I=S

Talebi esnek olan bir maldan elde edilen toplam gelirin artırılabilmesi için malın fiyatının düşürülmesi gerekir.

İşlem amaçlı para talebi, gelir düzeyi ile doğru yönlü olarak değişir

Çevrimdışı sibelim

  • iyi niyet üyesi
  • Daimi Uye
  • ****
  • İleti: 267
  • Teşekkür: 22
  • Beni gidi beniii(:(:
    • http://sibelim89com.tr.gg/PROF%26%23304%3BL-.--.-.htm
Ynt: İKTİSADA GİRİŞ [Ders Notu]
« Yanıtla #1 : Mart 27, 2008, 17:54:02 »
tolgaaa allah senden razı olsun.. :biss

Çevrimdışı gökçen

  • PoLiS mOdErAtÖr :)
  • KıdemLi Uye
  • ****
  • İleti: 100
  • Teşekkür: 12
Ynt: İKTİSADA GİRİŞ [Ders Notu]
« Yanıtla #2 : Mart 28, 2008, 14:16:01 »
İKTİSADIN TANIMI VE TEMEL KAVRAMLAR

Bir bilim dalI olarak iktisadın tanımını ve ilgi alanı:

• İktisat, sonsuz olan insan ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla nasıl karşılanacağını inceleyen bir sosyal bilimdir. İktisat bir sosyal bilim olma yanında, analitik bir yapıya da sahiptir. İnsanların iktisadi davranışları ile malların üretim, tüketim ve dağıtım faaliyetlerini inceler.

İKTİSADIN ÖZELLİKLERİ:

• İktisat, bir sosyal bilim olmasına rağmen büyük ölçüde matematiksel yöntemler kullanır. İktisatçı önce bir konuyla ilgili gerçekleri toplar, daha sonra bu topladığı gerçekler yardımıyla teori oluşturur ve nihayet bu teoriler yardımıyla çeşitli sorunların çözümüne yönelik iktisat politikaları geliştirir. İktisatçının çevremizdeki günlük olaylara bakışında kullandığı ilkeleri ve bu konuda düşülen hataları açıklayabilmek

• İktisadi düşünme tarzı rasyonel davranış, karar alma sürecinde fayda ve maliyetleri esas alma ve değişimi inceleyen marjinal analiz kavramlarına dayanır.

• İktisadi düşünme sistematiği içinde diğer şartların sabit kaldığı, korelasyon ve nedensellik ilişkisinin farklı kavramlar olduğu ve nihayet, birey için doğru olanın bütün içinde doğru olacağı sonucunun hatalı olduğu unutulmamalıdır.

Yoğun içeriği nedeniyle iktisadın nasıl bölümlendirilebileceğini açıklayabilmek

• İktisat, makro iktisat ve mikro iktisat, pozitif ve normatif iktisat olmak üzere çeşitli bölümlere ayrılır. Mikro iktisat, iktisadın daha çok firma, üretici ve tüketici gibi bireysel karar birimlerinin davranışlarını inceleyen bölümüdür. Makro iktisat ise iktisadın daha çok enflasyon, ekonomik büyüme ve dış ticaret gibi makro büyüklüklerini inceleyen bölümüdür. Pozitif iktisat, daha çok ne olduğunu anlamaya çalışır. Bu nedenle pozitif iktisat değer yargıları içermez.x Normatif iktisat ise daha çok ne olması gerektiği konuları üzerinde durur ve değer yargıları içerir. Günlük yaşamda farklı anlamlarda kullandığımız kavramlara iktisatçıların verdikleri anlamları açıklayabilmek

• Ekonomik birimler hane halkları, firmalar ve devlet olarak üçe ayrılır.

• İhtiyaç, tatmin edildiği zaman haz, tatmin edilmediği zaman sıkıntı yaratan duygulardır. İhtiyaçlar zorunlu ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar olmak üzere ikiye ayrılır. İhtiyaçlar, sonsuz olma özelliğini taşırlar. Ayrıca, ihtiyaçlar şiddet bakımından farklılıklar gösterirler. İhtiyaçlar ve ihtiyaçları tatmine yarayan araçların, ikame edilebilirlik özellikleri vardır.

• İnsanlara fayda veya tatmin sağlayan şeylere mal denilir. Mallar ekonomik ve serbest mallar olmak üzere ikiye ayrılırlar.

KITLIK,TERCİH VE FAYDA
Kıtlık olgusunun neden oldu¤u tercih yapma zorunluluğunu ve bunun ekonomik birimlere yüklediği maliyeti açıklayabilmek

• Bir ekonomide kaynaklar toprak, emek ve sermayeden oluşur. Bu kaynaklar üretim faktörleri (ya da girdiler) olarak adlandırılır.

• İktisadi anlamda, alınan her karar ve yapılan her tercih bir maliyet taşır. Bir tercih yaparken vazgeçmek zorunda kaldığımız en değerli alternatif bu tercihin fırsat maliyetini oluşturur.

• Parasal maliyet fırsat maliyetinin bir parçası olabilir. Kıtlık, tercih ve fırsat maliyeti kavramlarını bir araya getirerek ekonomide etkin üretim düzeyinin nasıl sağlanabileceğini açıklayabilmek

• Mevcut üretim faktörleri ve teknoloji veri iken, belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde üretebileceği çeşitli ürün bileşimlerini gösteren sınır eğrisi üretim imkanları eğrisidir. Bu eğri kıtlığın sonuçlarını, ekonomideki tercihleri ve her tercihin fırsat maliyetini göstermektedir.

• Bir malın daha fazla üretilmesi için diğer malın üretiminden vazgeçilmesi gereken miktar her aşamada artar. Bu durum artan fırsat maliyeti olgusunu ifade eder.

• Zaman içerisinde ekonomideki üretim faktörlerinin miktarı ve niteliği değişebilir, üretimde daha üst düzey teknolojiler kullanılabilir. Bu değişiklikler üretim imkanları eğrisinin yer değiştirmesine neden olur. Üretim imkanları eğrisi sağa doğru kaydıkça toplum için daha önce imkansız olan mal bileşimlerinin üretimi imkan dahiline girer. Ne, nasıl, kimin için üretilecektir şeklinde özetlenen iktisadi soruların cevaplanabilmesi için geliştirilen karar mekanizmaları;

• “Ne, nasıl, kimin için üretilecektir?” sorunlarının çözümü için benimsenen karar mekanizması ekonomik sistemlerin temelini oluşturur. Bu sorunların çözümü tamamıyla piyasaya bırakılmışsa piyasa ekonomisi, tamamıyla devlet tarafından sağlanıyorsa kumanda ekonomisi, devlet ve piyasa tarafından birlikte sağlanıyorsa karma ekonomix sisteminden söz edilir.

Tüketicilerin rasyonel davranarak en yüksek fayda düzeyini sağlayan tercihleri nasıl yapacaklarını açıklayabilmek

• Ekonomik birimlerin tüketim eyleminden amaçları elde ettikleri toplam faydayı maksimize etmektir. Bir malın ilave miktarları tüketildikçe toplam faydada meydana gelen değişme marjinal fayda olarak tanımlanır. Marjinal fayda her ilave tüketimle birlikte azalır ve belirli bir tüketim düzeyinde sıfıra iner. Marjinal faydanın sıfır olduğu tüketim düzeyinde toplam fayda maksimumdur.

• Bir mal için harcanan bir birim paranın marjinal faydası, bir başka mala harcanan bir birim paranın marjinal faydasına eşit olduğunda tüketici maksimum faydayı elde eder. Bu nedenle tüketilen tüm malların marjinal faydalarının fiyatlarına oranının birbirine eşit olması durumunda tüketici dengeye gelir.

ARZ VE TALEP
Talep ve talep eğrisi kavramları ile talebi belirleyen faktörleri ;

• Diğer koşullar sabitken, bir maldan satın alınmak istenen miktar, bu malın fiyatı ile ters yönde değişir.

• Bir malın fiyatı ile talep miktarı arasındaki ters yönlü ilişki gelir ve ikame etkileri aracılığı ile açıklanabilir.

• Talep eğrisi talep tablosunun grafik gösterimidir ve çeşitli fiyat düzeylerinde satın alınmak istenen mal miktarını gösterir. Bu nedenle talep eğrisi üzerindeki bir nokta belirli bir fiyattan talebe karşılık gelir. Diğer koşullar sabitken, malın fiyatında meydana gelecek bir değişme aynı talep eğrisi üzerinde aşağıya veya yukarıya hareket edilmesini gerektirir.

• Fiyatın dışında talebi etkileyen ve sabit kabul edilen faktörlerde ortaya çıkacak bir değişme talep eğrisinin bir bütün olarak sağa veya sola kaymasına neden olur.

• İktisatta talep edilen miktardaki değişme ile talepteki değişme kavramlarını ayırt etmek gerekir. Talep miktarındaki değişme malın fiyatındaki değişme nedeniyle ortaya çıkar ve talep eğrisi üzerinde hareketlenmeye neden olur. Talepteki değişme ise talebi etkileyen ve analizde sabit kaldığı kabul edilen faktörlerdeki değişme sonucu ortaya çıkar ve talep eğrisinin bir bütün olarak yer değiştirmesine yol açar.

Arz ve arz eğrisi kavramları ile arzı belirleyen faktörleri açıklayabilmek.

• Diğer koşullar sabitken, bir maldan satılmak istenen miktar bu malın fiyatı ile aynı yönde değişir.

• Bir malın fiyatı ile arz miktarı arasındaki doğru yönlü ilişki üretim imkanları eğrisi ve kar maksimizasyonu amacı kullanılarak açıklanabilir.

• Arz eğrisi arz tablosunun grafik gösterimidir ve çeşitli fiyat düzeylerinde satılmak istenen mal miktarını gösterir. Bu nedenle arz eğrisi üzerindeki bir nokta belirli bir fiyattan arza karşılık gelir. Diğer koşullar sabitken, malın fiyatında meydana gelecek bir değişme aynı arz eğrisi üzerinde aşağıya veya yukarıya hareket edilmesini gerektirir.

• Fiyatın dışında arzı etkileyen ve sabit kaldıkları kabul edilen faktörlerde ortaya çıkacak bir değişme arz eğrisinin bir bütün olarak sağa veya sola kaymasına neden olur.

• İktisatta arz edilen miktardaki değişme ile arzdaki değişme kavramlarını ayırt etmek gerekir. Arz miktarındaki değişme malın fiyatındaki değişme nedeniyle ortaya çıkar ve arz eğrisi üzerinde hareketlenmeye neden olur. Arzdaki değişme ise arzı etkileyen ve analizde sabit kaldıkları kabul edilen faktörlerdeki değişme sonucu ortaya çıkar ve arz eğrisinin bir bütün olarak yer değiştirmesine yola açar.

Piyasa dengesi kavramını ve oluşumunu açıklayabilmek.

• Üretici ve tüketici kararlarının nasıl koordine edileceği sorunu piyasada çözümlenir. Arz ve talebin karşılıklı etkileşimi sonucu piyasa dengesi (denge fiyatı ve miktarı) arz ve talebin eşitlendiği fiyat düzeyinde belirlenir.

• Fiyat denge fiyatının üzerinde kaldığı sürece piyasada bir artık, denge fiyatının altında kaldığı sürece de bir kıtlık sorunu mevcut olacaktır. Piyasa dengesindeki değişiklikleri;

• Piyasa denge noktasının değişmesi arz ve talep eğrilerinin birisi veya ikisi birden yer değiştirdiğinde değişecektir.

• Ulaşılan yeni denge noktasına göre denge fiyatı ve denge miktarının ne kadar etkileneceği eğrilerin yer değiştirme miktarına bağlı olarak belirlenecektir.