Gönderen Konu: Siyasi Haberler  (Okunma sayısı 11371 defa)

shade

  • Ziyaretçi
Siyasi Haberler
« : Ekim 26, 2007, 13:56:22 »
Siyasi içerikli Türkiye'den haberler bu başlık altında paylaşılacaktır.

Her türlü haber ve dökümanı bu bölümde paylaşabilir ve görüşlerinizi sunabilirsiniz...

 -Başlık ekleyen arkadaşlar açtığı başlığa haber tarihide eklemelidir.

 -Aynı haber açıldığı takdirde sonradan açılan başlık silinecektir.

 -Kişiliklerle ilgili yorumlarda bulunmak ve hakarete varan sözlerden kaçınılmalı ve tartışma ortamı yaratılmamalıdır
.
« Son Düzenleme: Ekim 26, 2007, 14:11:50 Gönderen: shade »

Çevrimdışı gizem316

  • Super Moderator
  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1540
  • Teşekkür: 39
  • özlüyorum seni zamanla barışamadım..yine hüzün:((
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #1 : Ağustos 06, 2008, 21:10:29 »
Bakan Günay'dan Topbaş'a ilginç uyarı
 DHA

Tarihi Kentler Birliği 2007 Yılı Koruma Ödül töreni sonunda soruları yanıtlamak için gazetecilerin karşısına geçen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş arasındaki diyalog dikkat çekti. Topbaş'a soru sorulması üzerine mikrofonların açık olduğunu unutan Günay, Kadir Topbaş'a ilginç uyarılarda bulundu.

Bir gazetecinin Topbaş'a soru sorması üzerine Günay, Topbaş'a eğilerek, "Soruya göre, siyasetse cevap vermiyorsun. Buradaki gündemi saptırmayalım" dedi.

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #2 : Ağustos 08, 2008, 23:06:16 »
GÜRCİSTAN KISA SÜRELİ ATEŞKES İLAN ETTİ

 
 Gürcistan Hükümeti, Tsi 14.00'dan 17.00'a Kadar Ateşkes İlan Ettiğini Duyurdu.

 
 
Gürcistan hükümeti, TSİ 14.00'dan 17.00'a kadar ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
(Anadolu Ajansı) 08.08.2008 13:48 

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
Şener’in Partisinin İsmi ve Amblemi Hazır...
« Yanıtla #3 : Ağustos 27, 2008, 13:56:01 »

Yeni bir siyasi oluşum için çalışmalarını sürdüren Abdüllatif Şener, AK Parti’nin kapatılması ihtimaline göre harekete geçtiği iddialarını reddetti. NTV’ye özel açıklamalar yapan Şener, yeni partinin isim ve ambleminin hazır olduğunu belirtti.

Abdüllatif Şener, “Bu siyasi oluşumun AK Parti’nin kapatılıp kapatılmamasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Keşke AK Parti kapatılmasa, keşke Tayyip Erdoğan genel başkan olarak devam etse ve ben yeni bir siyasi kültür oluşturmak üzere yeni bir tarzla ortaya çıksam. Benim olaya bakışım 3 ay öncesinde böyleydi, bugün de böyledir” diye konuştu.

AK Parti’den ayrılmasının altında uyum problemi olduğunu vurgulayan Şener, şöyle konuştu:

“Genel başkanın siyaset tarzıyla uyuşmuyorsunuz, siyasetin yolsuzluklarla yoluna devam ettiğini yakından görüyorsunuz. Aslında 22 Temmuz seçimlerinde şuna karar verdim. ‘Ben ben mi olacağım yoksa ben ben olmaktan mı çıkacağım.”

Şener, yeni siyasi oluşumla ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

“Bu parti Türkiye partisi olacaktır. Yerel seçimlere girip girmeyeceğimizle ilgili noktayı değerlendiriyoruz, hedef olarak gördüğümüz nokta ise genel milletvekili seçimleridir.”

Eski başbakan yardımcısı Şener, yeni siyasi yolculuğuna ise geçmişini satır satır anlattığı “Abdüllatif Şener / Adım da benimle beraber büyüdü” ismini taşıyan kitabıyla başlıyor. Şener, “Çocukluğumdan bu yana 54 yıllık hayatımı içtenlikle, açık yüreklilikle anlattım.” dedi.

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
Terörle Mücadele Zirvesi 14 Ekim’de Sürecek...
« Yanıtla #4 : Ekim 10, 2008, 13:43:59 »
Terörle Mücadele Zirvesi 14 Ekim’de Sürecek...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan ve 6 saat süren Terörle Mücadele Zirvesi’nde Genelkurmay’ın değişiklik teklifleri görüşüldü. Zirveden sonra yapılan açıklamada toplantının 14 Ekim’de süreceği belirtildi.



Başbakanlık Merkez Bina’da saat 13.00’de başlayan toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, MİT Müsteşarı Emre Taner, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve öteki ilgililer katıldı. Toplantı saat 19.00’da sona erdi. Zirvede Genelkurmay ve jandarmanın terörle mücadele kanunundaki değişiklik teklifleri görüşüldü. Zirvede ayrıca terörün ekonomik, sosyal, kültürel boyutu, sınır güvenliği ile ilgili başlıklar, dağa çıkışları önleyecek tedbirler de masaya yatırıldı.

Terörle mücadele konusunda kurumlar arası işbirliği ve istihbarat paylaşımının da ele alındığı zirvede muhalefetin Kuzey Irak’ta tampon bölge kurulması önerisine ilişkin değerlendirmeler de görüşüldü.

Toplantının ardından yapılan kısa açıklamada zirvenin 14 Ekim Salı günü devam edeceği duyuruldu.

(NTV)

 

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #5 : Ekim 18, 2008, 00:40:37 »
Taraf'tan çark eden açıklama
18 Ekim 2008 Cumartesi 00:15
Dün "orası Aktütün değil, Kandil" haberlerinin ardından Taraf bugün bir açıklama yaptı. Taraf da zaten öyle demiş;

Genelkurmay açıkladı; Taraf'ın yayınladığı görüntüler yalan; "Orası Aktütün değil, Kandil..." Taraf uzun saatler boyunca suskun kaldı. Sonunda akşam saatlerinde açıklama geldi. Merakla beklenen açıklama pek tatmin etmedi.

Gazete yayınladığı görüntüler için "Orası Aktütün" demediklerini söylüyor...

İşte Taraf'ın açıklaması:

İDDİA-1

Bu haberlerde Taraf’ın Kandil’de bir ay önce çekilmiş istihbarat görüntülerini Aktütün’de 3 Ekim’de çekilmiş gibi gösterdiği iddia edildi.

GÖRÜNTÜLERİN 1 AY ÖNCE ÇEKİLDİĞİNİ ZATEN SÖYLEDİK

Halbuki Taraf’ın 14 Ekim günkü haberinde zaten bu görüntülerin bir ay önce 5 Eylül’de ve Irak içinde İran sınırı boyunca Hakkari’ye doğru yürüyen PKK’lılara ait olduğu yazılmıştı.
Bu görüntülerle ilgili haberde şöyle denmişti:
“İnsansız Hava Araçları (İHA), bundan bir ay önce, 5 Eylül 2008’de Kuzey Irak’ın İran sınırına yakın bölgelerinden, Hakkâri-Şemdinli bölgesine doğru harekete geçmiş 80 kişilik bir PKK’lı grubun koordinatları ile net görüntülerini geçmişti.”

Yani Taraf bu görüntülerle ilgili o haberlerde söylendiği gibi hiçbir şeyi çarpıtmadı.

5 Eylül tarihinde Kuzey Irak’ın İran sınırlarında yükleri ve silahlarıyla yürüyen PKK’lılara ait olan görüntülerin koordinatlarının Kandil kampına ait olup olmadığı bilgisi gazetede yer almadı.

İDDİA-2

Aynı haberde Taraf, 3 ekim günü yani Aktütün’e PKK’lıların saldırdığı gün çekilmiş üç ayrı anlık istihbarat görüntüsü yayınladı. Daha sonra televizyonda da kullanılan bu görüntülerde dezenformasyon yapma kararlığındaki haber bültenlerinde “Taraf yalan söylüyor. Bu görüntüler 25 km uzakta çekilmiş, işe yaramaz” diye çıktı.

GÖRÜNTÜLERİN AKTÜTÜN'E 25 KİLOMETRE ÖTEDE ÇEKİLDİĞİNİ ZATEN SÖYLEMİŞTİK

Halbuki zaten Taraf yine 14 Ekim günkü haberinde bu görüntülerin Aktütün’ün hemen karşısındaki Irak sınırı içinde ve Aktütün’e yaklaşık 25 kilometre mesafedeki PKK’lıların mevzi kazma, mayın döşeme ve ağır silah yerleştirme görüntüleri olduğunu da yazmıştı.

Yani Taraf bu konuda da zaten başka bir şey dememişti.

Aktütün saldırısının olduğu gün Irak sınırının hemen Aktütün karşısındaki, Aktütün’e 20 km mesafedeki tepelerinde mevzi kazan, hazırlık yapan PKK’lı görüntüleri, Genelkurmay bile saldırının Kuzey Irak’tan uzak menzilli silahlarla yapıldığını açıkladığı düşünüldüğünde herhalde anlamsız görüntüler değildi.

3 EKİM GÜNÜ AKTÜTÜN

Ayrıca Taraf, anlık istihbarat görüntüleri içinde belki en önemli ve en dikkat çekici olanı PKK’lı grupları gösteren görüntüler sürerken bir anda İnsansız Hava Aracının yer değiştirerek Aktütün’ü göstermeye başlaması olduğunu yazmıştı. İnsansız Hava Aracı’ndan gelen görüntülerin sağ üst köşesinde araca önceden yüklenmiş koordinatlar belirtiliyordu ve görüntüler uzun süre 5-C olarak adlandırılan bir bölgeden PKK’lı grupları çekmeyi sürdürürken, saat 13:57:26’da birden kamera 6-C olarak adlandırılan yeni koordinattan görüntü vermeye başlıyor. 6-C olarak adlandırılan 37-15-42 Kuzey, 44-21-43 doğu koordinatları Aktütün köyü civarıydı.

UZMANLARA GÖRE KAMERANIN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRMESİ BİR DELİL

Uzmanlar Aktütün koordinatının belli bir adla aracın hafızasına önceden kaydedilmiş olmasının ve baskının olduğu 3 ekim günü Aktütün üzerinde İHA uçurulmasının, bu bölgede bir faaliyet beklendiğinin başka ve önemli bir delili olduğunu söylüyor.



Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
Ergenekon davası bugün başlıyor...
« Yanıtla #6 : Ekim 20, 2008, 12:56:43 »
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 46’sı tutuklu 86 sanıklı “Ergenekon” davasının görülmesine bugün başlanacak

Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki adliyede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılamanın yapılacağı duruşma salonundaki hazırlıklar tamamlandı.

Saat 10.00’da başlaması beklenen duruşma için avukatlar, gazeteciler, sanık yakınları cezaevi içine alındılar. Duruşma salonunun önünde işlemlerinni tamamlanmasını bekliyorlar. İlk duruşmada kimlik tespitleri yapılacak, ardından iddianemnin okunmasına başlanacak. 2455 sayfalık iddianamenin okunmasının günler sürebeliceği belirtileyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken dava, Avrupa’nın en yüksek güvenlikli Ceza ve İnfaz kompleksi olarak adlandırılan Silivri Cezaevi’nin duruşma duruşma salonuna alınmıştı.

Duruşma öncesi NTV muhabirine bilgi veren sanıklardan eski İ.Ü. Rektörü Kemal Alemdaroğlu ne rektörlük zamanında, ne de bu görevinin dışında iddia edilen olaylarla ilglisinin olduğunu söyledi. Alemdaroğlu “Bu bizim değil, hükümetin ayıbıdır” dedi.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Ceyhan Mumcu da duruşmada iki konuda itirazda bulunacaklarını belirterek birinin görevsizlik kararı, diğerinin yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği yönünde olduğunu söyledi. Mumcu görevsizlik kararı istemiyle ilgili olarak “Bu dava kapsamında Danıştay saldırısı tek eylem olarak görülüyor. Bu davanın Danıştay saldırısı davası ile birleştirilerek Ankara’da görülmesi ve görevsizlik kararı verilmesi gerekiyor.” dedi.

Mumcu yetkisizlik kararı istemiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Doğu Perinçek İP Genel başkanı olarak yargılandığı için doğrudan doğruya parti yargılanıyor. Bu konuda tek yetkili Anayasa Mahkemesi’dir” dedi.


DURUŞMA ÖNCESİ HAREKETLİ DAKİKALAR
Günler öncesinden bazı düzenlemeler yapılan cezaevi girişinin çevresine canlı yayın araçları konuşlandırıldı. Son kontrollerini yapan basın ekipleri, hava koşullarının elverişsiz hale gelebileceği de düşünülerek hazırlanan çadırlara, ekipmanlarını ve canlı yayın masalarını kurdu. Çok sayıda basın mensubunun bulunduğu ceza evi çevresinde, jandarma ekiplerince de güvenlik önlemleri alındı.

Bu arada, bazı sanık yakınları da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce davanın görüleceği adliyeye girme umuduyla cezaevi önüne geldi.

DURUŞMA CANLI İZLENECEK
Toplam 280 kişinin alınacağı duruşma salonunda mahkeme heyeti, savcılar, avukatlar ve sanıklara 200, basın mensupları ve izleyicilere de 80 kişilik yer ayrıldı.

Duruşmada dinlenilecek “gizli tanıklar”, salon bitişiğinde oluşturulan ve ses ile görüntülü kayıt sistemi de kurulan bir bölümde, kendisini sorgulayacak hakim ile bulunacak.

Salondaki diğer kişilerce tanınmaması için görüntüsü mozaiklenerek, sesi de değiştirilerek salona aktarılacak tanığa, mahkeme heyeti ve avukatlar da doğrudan soru yöneltebilecek.

Duruşma görüntülerinin, salon yakınına kurulan bir LCD ekrandan basın mensupları ve izleyicilere canlı olarak aktarılacak davanın ilk oturumunda, 2455 sayfadan oluşan iddianame ya da bu iddianame yerine geçen belgeler okunacak.

DURUŞMA HER GÜN YAPILACAK
Toplam 86 sanığın yargılanacağı davanın ilk oturumu, sanıkların ifadeleri bitene kadar her gün yapılacak. Kimlik tespitlerinin ardından ilk olarak tutuklular olmak üzere sanıkların ifadesi alınacak duruşmalarda, sanık sayısının çokluğu nedeniyle mağdurlar ve tanıklar daha sonra dinlenilecek.

Salona kurulan sistem sayesinde ses ve görüntü kaydı yapılacak olan duruşmada yaşananlar, daha sonra kağıda dökülecek.

6 HABER AJANSINDAN BİRER MUHABİR
Davaya bakacak mahkemenin, duruşmalarla ilgili 3 sayfalık talimat yazısına göre, basın mensupları için 30 kişilik yer ayrılan duruşma salonunda Anadolu Ajansı başta olmak üzere 6 haber ajansı duruşma süresince tüm gün boyunca birer muhabir bulundurabilecek.

Diğer basın kuruluşları temsilcilerinin de dönüşümlü olarak duruşma salonu ya da koridordaki ekrandan takip edebileceği duruşmayı izlemek için bölgeye gelecek canlı yayın araçları, adliyenin bulunduğu cezaevi yerleşkesi girişindeki otoparka kadar alınacak.

Kendilerine verilen tanıtım kartları ile duruşma salonuna girecek basın mensupları, iki ayrı arama noktasından geçtikten sonra duruşma salonuna alınacak.


NTV

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
AKP Kararı Resmi Gazete'de...
« Yanıtla #7 : Ekim 24, 2008, 16:34:27 »
AKP Kararı Resmi Gazete'de...

Anayasa Mahkemesi’nin AKP ile ilgili verdiği hükmün gerekçeli kararında, bir kısım parti yönetici ve üyelerinin Anayasa’nın 68. maddesini yoğun bir şekilde ihlal ettikleri belirtildi.

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, “Dinin ve dinsel duyguların istismarı nedeniyle laikliğe aykırı görülen davalı parti eylemlerinin toplumu devlete ve siyasete yabancılaştırması yoluyla demokratik işleyişi engelleyebileceği ve anayasal düzenin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açabileceği inkar edilemez” ifadesi kullanıldı.

Gerekçeli kararda, demokratik rejimin tüm kurum ve kurallarıyla özümsendiği ülkelerde demokratik ilkelere aykırı bir amaç taşımadığı ve şiddeti teşvik edip araç olarak kullanmadığı veya demokrasiyi ve demokraside tanınan hak ve özgürlükleri yok etmeyi amaçlayan bir siyasi partiye dönüşmediği sürece siyasi partilerin kapatılmasına olur verilmediği gözetildiğinde, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkma hedefini esas alan Anayasa’da da siyasi partilerin salt düşünce açıklamaları ile siyasi faaliyet özgürlüğünün doğası gereği toplumsal talepleri barışçı yollarla ve hukuksal düzenlemelerle karşılama çabaları nedeniyle partilerin kapatılmasının zorunlu görülmesi Anayasa ile bağdaşmayacağı vurgulandı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti’nin “laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiğinin tespitiyle eylemlerinin ağırlığı da gözetilerek Anayasa’nın 69. maddesinin 6. fıkrası ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 1/b maddesi gereğince temelli kapatılmasına karar verilmesi” istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı.

Davayı 30 Temmuz 2008 tarihinde karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Anayasa’da kapatma için aranan nitelikli çoğunluk olan 7 üyenin oyuna ulaşamamıştı.

Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u, AK Parti’nin “laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiğine” işaret etmiş, bu üyelerden 6’sı AK Parti’nin söz konusu eylemleri nedeniyle “temelli kapatılması” yönünde görüş belirtmişti.

Mahkemenin 4 üyesi ise AK Parti’nin eylemlerini, temelli kapatmayı gerektirecek nitelikte bulmamış, partinin Hazine yardımından yoksun bırakılması yönünde oy kullanmışlardı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ise davanın reddi yönünde oy kullanmıştı.

Yüksek Mahkeme, AK Parti’nin 2008’de aldığı Hazine yardımından 1/2 oranında yoksun bırakılmasına karar vermişti.

(NTV)

Çevrimdışı ozlemm

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 557
  • Teşekkür: 21
29 Ekim kutlamasına AKP freni
« Yanıtla #8 : Ekim 28, 2008, 09:35:37 »
29 Ekim kutlamasına AKP freni 



AK Parti, partili belediye başkanlıklarına bir yazı göndererek, "içinden geçilen hassas dönemde toplumsal sorumluluk ve duyarlılık bilincinin gereği olarak" 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda resmi kutlamalar dışında bütün eğlence ve şölen programlarının iptal edilmesini istedi.

Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi imzasıyla partili belediye başkanlarına bir yazı gönderilen yazıda şöyle denildi:
"İçinden geçilen hassas dönemde toplumsal sorumluluk ve duyarlılık bilincinin gereği olarak, 29 Ekim 2008 Cumhuriyet Bayramı'nda, illerde 'Valilik Koordinasyon Kurulu', ilçelerde 'Kaymakamlık Koordinasyon Kurullarının' veya bu komitelere denk gelen mülki amirliklerce oluşturulmuş birimlerin sevk ve idaresi dışındaki bütün eğlence ve şölen programlarının iptalinin gereğini bildirir, çalışmalarınızda başarılar dilerim."

Çevrimdışı shade

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 392
  • Teşekkür: 31
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #9 : Kasım 04, 2008, 14:14:55 »
Nihat Genç'ten ilginç bir analiz

Nihat Genç'e göre iktidar köylüyü tembelleştirdi..

Nihat Genç yine iktidarı ve Başbakanı eleştirdi. ART ekranlarında görüşlerini açıklamaya devam eden yazar Nihat Genç, Karadeniz’de anlatılan bir olayı izleyicilerle paylaştı.

SKYTÜRK’te programına son verildikten sonra ART’nin ekranını açtığı Nihat Genç, devletin 30 bin çobana bakması gerektiğini bunun ülke için çok önemli olduğunu söyledi.

Türklerin yıllardır süre gelen köy kültürünün artık yok olmaya başladığını ifade eden Nihat Genç, AK Parti’nin insanlara yaptığı yardımların köylüleri tembelleştirdiğini söyledi.

Halka yapılan yardımlara karşı olmadığının altını çizen Nihat Genç, Karadeniz’de yaşanan bir olayı da şöyle anlattı:

"Tayyip Erdoğan Bey milletvekillerine demiş ki, ’Bayramda köylere, kasabalara gidin. Seçmenden uzak durmayın’ diye. İl başkanı da alıyor milletvekillerini Ankara’dan getiriyor, kasabaya götürüyor. Oturuyorlar kahvede. Kasabalı surat asıyor, küsmüş gibi oturuyorlar, hiçbiri milletvekillerinin yüzüne bakmıyor. Bir bakmıyor, iki bakmıyor, hoş beş diyen yok, selam veren yok. İl başkanı tabii ki çıldırıyor, ’Ya kardeşim Ankara’dan, koca Meclis’ten milletvekillerini getirdik, yüzüne bakmıyorsunuz, ayıp diye bir şey vardır’. Oradan köylüden yaşlı bir ihtiyar diyor ki, ’Ya beyefendi, Tayyip Bey’e söyleyin bunları göndereceğine yarım çuval kuru fasulye gönderseydi. Biz ne yapacağız bunları’ diyor."


ESİN AVŞAR

  • Ziyaretçi
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #10 : Aralık 03, 2008, 08:44:38 »
Türkiye'de gizlenen gerçekleri İspanyol basını yazdı...

İspanya Savunma Bakanlığınca İspanya üzerinden yapılan Guantanamo uçuşlarına ilişkin olarak ilgili mahkemeye iletilen listeye göre, bu tür operasyonlara katılan ABD’li askeri uçakların çoğunun kalkış ya da son iniş noktasının Türkiye olduğu öne sürüldü.

ABD’nin, Taliban ve El Kaide tutuklularını çeşitli ülkelerin üzerinden Küba’daki Guantanamo Üssü’ne taşınmaya başlamadan önce İspanya ve diğer ilgili ülkeleri bilgilendirerek izin istediğini gösteren “çok gizli” belgeyi açıklayan İspanyol basını, bu defa İspanya Savunma Bakanlığı’na dayanarak bu uçuşlara ilişkin detayları içeren listeyi de yayınladı.

Bu arada, bu tür operasyonlara katılan ABD’li askeri uçakların çoğunun kalkış yada da son iniş noktasının Türkiye olduğu da öne sürüldü.


Buna göre, İspanya’daki havaalanlarına 11 iniş yapan ABD’li uçakların dördünün kalkış veya son iniş noktası, Türkiye olarak gösterildi. Bu arada, iniş olmadan İspanya üzerinden geçiş yapan uçaklardan 12’sinin kalkış veya iniş noktasının Türkiye olduğu da belirtildi.

El Pais’de yayınlanan bilgilere göre, Türkiye’den kalkıp yada son iniş noktası Türkiye olan uçaklar ve bunlara ilişkin teknik bilgiler şöyle:

-2.5.2002. RCH709 bildirim nolu C-141 ucağı. 2 Mayıs’ta Seville’deki Moron havaalanına indi ve ertesi gün İncirliğe gitmek üzere havalandı. Lojistik bir uçuş olarak tanımlandı.

-28.10.2002. RCH319 bildirim nolu C-17 uçağı, Adana’dan geldi, Cadiz’deki Rota Üssü’ne indi.

-20.4.2005. RCH950 bildirim nolu C-17 uçağı, Adana’dan kalktı 15.41’de Rota’ya geldi ve 18.05’de Guantanamo’ya doğru havalandı. Lojistik destek uçuşu olarak tarif edildi.

-10.2.2006. RCH919 bildirim nolu KC-10 ucağı. Rotası Türkiye-Moron-Guantanamo. Kalıcı Özgürlük Operasyonu’na lojistik destek uçuşu olarak tanımlandı.

Bu arada, listede 4.11.2005 tarihinde Guantanamo’dan kalkarak Türkiye’ye gidecek olan bir uçak için Rota’ya iniş izni istendi. Uçak, tutukluları taşıyan diğer bir uçak için yedek olarak tanıtıldı. Ancak bu uçuşun yapılmadığı belirtildi.

GUANTANAMO TOPLAMA KAMPI:
ABD'nin Guantanamo körfezindeki askeri üssünde bulunan toplama kampı. 2002 yılından bu yana çoğu Afganistan ve Irak'ta esir alınan yaklaşık 600 kişi burada tutuluyor.

Burada tutulan yüzlerce kişi, hükümet tarafından savaş esiri olarak kabul edilmediği için cenevre sözleşmesi'nin sunduğu haklardan yararlanamıyar. Üs, ABD topraklarnı dışında olduğu için bu kampta tutulanlar ABD yasalarında tutuklulara sunulan haklardan da yararlanamıyor. Örneğin mahkemeye çakırılmıyor. Yani Guantanamo kampında tutulan yüzlerce kişi hiç bir hakka sahip değil. Yoğun işkencelerin yapıldığı bu kampta tutulanların üzerinde kimyasal deneylerin yapıldığı da iddia ediliyor.


02.12.2008 - 12:23

ESİN AVŞAR

  • Ziyaretçi
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #11 : Aralık 30, 2008, 09:15:53 »
İŞTE BOP İŞTE EŞBAŞKANI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İsrail'in Filistin'de yaptığı katliamları" yarım ağız ile eleştiriyorlar. Ancak, AKP hükümeti döneminde İsrail ile her alanda ilişkiler ve yakınlaşma arttı.

Üstelik Başbakan Erdoğan, defalarca Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) eşbaşkanı olduğunu övünerek açıklamıştı.

ABLUKAYA KATILDILAR...
Gerek Dışişleri gerek Erdoğan, Gazze'ye yönelik insani yardım hazırlıklarına başlanacağını duyurdularsa da, Gazze Şeridi 18 aydır abluka altında olduğu halde Türkiye ablukayı delme girişiminde bulunmamıştı.

İsrailli pilotlar Türkiye'de eğitiliyor

Gazze Şeridi'ni bombalayarak bin kadar Filistinliyi öldüren ve yaralayan İsrail Hava Kuvvetleri'ne mensup pilotlar, kent bombardımanını Konya'da öğreniyorlar.

Yıllardır yapılan Anadolu Kartalı Tatbikatı, Türkiye, ABD ve İsrail hava kuvvetlerine bağlı uçaklarca gerçekleştiriliyor. Son olarak 9 Eylül 2008'de yapılan tatbikatlar, AKP dönemi boyunca istikrarlı bir şekilde devam etti. İsrail'in İran'ı vurmakla tehdit ettiği bir döneme denk gelmesi nedeniyle, son tatbikat uluslarararası çevrelerde kaygıyla takip edilmişti.

SURİYE SALDIRISINDA TÜRKİYE KULLANILDI...

Suriye’deki tesisleri bombalayan İsrail savaş uçakları, yakıt tanklarını Türkiye topraklarına attı. Dışişleri “nota” vermek yerine sadece “izahat” istedi. İsrail cevap vermemeyi tercih etti, aylar sonra İsrail Başbakanı Olmert’in telefonla Başbakan Erdoğan’ı arayıp “özür dilediği” haberi çıktı. Gerçek daha sonra anlaşılacaktı: Suriye'yi bombalayan İsrail uçakları Türkiye'den kalkmıştı. Bu uçakların kalktığı havaalanı ise tatbikatların yapıldığı Konya'daki ana jet üssüydü.

Konya'daki jet üssü, hem İsrail'e uzun süreli uçuşlar için olanak tanıyor hem de kalkan uçaklar İran sınırına kadar gidip, bölgede istihbarat amaçlı uçabiliyorlar.

İsrail'e milyar dolarlar akıtıldı

2002 yılında iktidara geldikten hemen sonra, AKP iktidarı, İsrail'le daha önceki hükümet döneminde yapılan 700 milyon dolarlık tank modernizasyonu ihalesine yeşil ışık yaktı.

AKP hükümeti İsrail'den silah alımı konusunda yıllık ortalama 400 milyon dolarlık toplamla önceki hükümetleri de geride bıraktı.

Bu projeler arasında en önemlisi 2004 yılında alımı yapılan Heron'lar yani "casus uçaklar"dı. Sadece Heron alımında AKP 183 milyon doları İsrail'e akıttı.

Her alanda ilişkiler geliştirildi

15 Temmuz 2004’te Türkiye ile İsrail arasında Ehud Olmert’le Ankara’da, tarımdan tohumculuğa, hayvancılıktan sulamaya, kimyadan enerjiye, telekomünikasyondan turizme, güvenlik ve çevre teknolojilerinden danışmanlığa kadar, oldukça geniş bir alanda işbirliği ve ticaret geliştirilmesi anlaşmaları imzaladı. Türkiye 2007 yılında Kudüs'te İsrail ile başlayan ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini karara bağladı.

Ehud Barak, aynı dönemde, anlaşmaların "teröre karşı ortak mücadele" noktasına kadar ulaştığını belirtiyordu. İsrail'in "terörist örgütler listesi"nde Hamas, Hizbullah ve FHKC gibi örgütler varken, AKP hükümeti kamuoyuna konuyu "PKK ile mücadele" şeklinde sundu, anlaşmanın Türkiye'ye getirdiği yükümlülükler gizli tutuldu.

Şimon Peres'i TBMM'de konuşturdular

13 Kasım 2007'de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Cumhurbaşkanı Gül'ün "davetlisi" sıfatıyla Türkiye'ye geldi ve TBMM kürsüsünde konuşma yaptı. Peres'in konuşması AKP'ye göre "barış için bir katkı" anlamına gelecekti, ancak İsrail Cumhurbaşkanı, barış mesajı vermek yerine İran'ı suçladı. Dahası, Peres'in Filistin halkı tarafından seçilen Hamas'ı yok sayarak El-Fetih lideri Mahmud Abbas ile görüşmesini de AKP sağlamış oldu. Çünkü, aynı kürsüde Peres'ten sonra Abbas konuşmuştu.

İsrail'in Gazze ambargosu başladığında Erdoğan yine uyarıda bulunmuş, ancak İsrail uyarıya sert yanıt vermiş, Türkiye’nin Telaviv Büyükelçisi Nâmık Tan’ı Dışişleri’ne çağırarak Ankara’ya resmen “protesto”sunu iletmişti. Hatta süregelen zulme dikkat çeken Erdoğan’ı "büyük bir sorumsuzlukla teröristleri desteklemek”le suçlamıştı. Bunun “dostane ilişkileri baltaladığı ve büyük hayal kırıklığı meydana getirdiği” bildirilerek, “açıklama” istenmişti. Türkiye, İsrail'in bu tavrı karşısında, çark ederek sessizliğe gömülmüştü.

Lübnan'a asker yolladılar, Olmert'i sevindirdiler

Türkiye'nin İsrail'i sevindiren bir icraatı da Lübnan'a asker göndermek oldu. İsrail ordusunun bozguna uğraması üzerine, yine İsrail'in çağrısıyla, BM Güvenlik Konseyi Lübnan'a asker gönderilmesi için harekete geçti. Türkiye de 261 kişilik Türk İstihkam İnşaat Bölüğü'nü İsrail'den esirgemedi. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, gelişmeyi sevinçle karşıladı. "Türkiye'nin Ortadoğu'da örnek ülke" olduğundan bahsetti. AKP hükümeti tüm bunlara rağmen asker göndermeyi "arabuluculuk" misyonu olarak gösterdi. İsrail'i yenen Hizbullah, "barış gücü" askerlerine sıcak bakmıyordu, çünkü bu birliklerin ilk görevi Lübnan hükümeti dışındaki birlikleri, yani Hizbullah'ı silahsızlandırmaktı. 3 Ağustos 2008'de Lübnan'da kalacak birliklerin görev süresi bir yıl uzatıldı.

kaynak: sol.org.tr

Çevrimdışı sibela85

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 1410
  • Teşekkür: 37
  • Hakkimda Bilgin yoksa, fikrinde olmasin!
'Hoşgeldin Davos Fatihi'
« Yanıtla #12 : Ocak 30, 2009, 15:47:19 »
Başbakan Erdoğan'ı İstanbul'da binlerce kişi 'kahraman' gibi karşıladı. Türkiye bu görüntüleri Milli maç zaferlerinde yaşamıştı.

Davos'ta İsrail lideri Şimon Peres'e büyük tepki göstererek tüm dünyada geniş yankı uyandıran Başbakan Tayyip Erdoğan, dün akşam saat 22.40'ta helikopterle Davos'tan ayrıldı. Zürih'e geçen Erdoğan buradan uçakla sabaha karşı 02.15 sıralarında İstanbul'a geldi.

'DÜNYA BAŞBAKAN GÖRDÜ'

Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda binlerce vatandaş tarafından "Hoşgeldin Davos Fatihi", "Hoşgeldin dünya lideri", "Dünya Başbakan gördü" ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" pankartlarıyla karşılandı

Çevrimdışı shade

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 392
  • Teşekkür: 31
Erdoğan Mersin'de o çiftçi gözaltında!
« Yanıtla #13 : Mart 08, 2009, 16:26:08 »
Başbakan Erdoğan'ın ‘Ananı da al git’ dediği o çiftçi, önlem olarak gözaltına alındı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Şubat 2006’daki Mersin gezisinde ‘Çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı. Hangi yüzle geliyorsun buraya?’ diye bağıran, Erdoğan’ın da ‘Ananı da al git’ dediği çiftçi 47 yaşındaki Mustafa Kemal Öncel, bugünkü AKP mitingi öncesi gözaltına alındı.



Başbakan’ın bugün Mersin’e gelişi öncesinde, Öncel’in Mezitli İlçesi’nde bulunan evi gece polis gözetiminde tutuldu. Bir polis ekibi, sabah saatlerinde de Öncel'i gözaltına aldı. Öncel’in, Başbakanın mitingi ve genel programı sırasında eylem yapması olasılığına karşı önlem olarak gözaltına alındığı tahmin edilirken, daha önce de benzer uygulama nedeniyle, ‘Gözaltı değil, ifadesi alınmak üzere’ açıklaması yapılmıştı.

Mersinli çiftçi M. Kemal Öncel, Başbakan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davadan beraat ederken, 4’ü Başbakan, biri AKP eski Mersin Milletvekili Mustafa Eyceoğlu, 3’ü hakim ve savcılara hakaret, biri Ankara Cumhuriyet Savcısı Haluk Aldoğan’ın açtığı manevi tazminat olmak üzere 9 davanın 3’ünden toplam 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı, diğer 6 dava ise sürüyor.

İŞTE OLAY YARATAN O DİYALOG

Başbakan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.

Kemal Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.

Başbakan: Artistlik yapma.

Kemal Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.

Başbakan: İyi bir sanatçısın.

Kemal Öncel: Tarım bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?

Başbakan: Lan terbiyesizlik yapma.

Kemal Öncel: Lan mı?

Başbakan: Evet.

Kemal Öncel: Lan mı? Canın sağ olsun.

Başbakan:Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?

Kemal Öncel:Ne zaman?

Başbakan:Şimdi.

Kemal Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.

Başbakan: Hadi ananı al git buradan.

Çevrimdışı esince

  • Daimi Uye
  • *****
  • İleti: 250
  • Teşekkür: 10
  • Sevgin ağır gelıyor , sevme artık beni .
Ynt: Siyasi Haberler
« Yanıtla #14 : Mart 08, 2009, 18:52:01 »
8 Mart Dunya kadınlar gununu kutlarken, eşıtlıkten , ozgurlukten , adaletten bahsedılen bu ulkede .. neler yaşıyoruz yaa ..

 Allah'ım sen bu ınsanlara akıl ver yaa .. Atalarımızın bıze bıraktıgı Cumhurıyetcı , Laık Turkıye'yı ne hale getırdıler .. Sandıklardan onlara cıkacak her oy benım ıcın vatana bır ıhanet kurşunu olacak  ???
Seni yaşayabilmek seni  ...