İnceldiği yerden kopuyor hayat.
Düşüyorum.
Düş-tüm.
Dağınıklığımın çatlak sesleri yükseliyor göğe.
Yıldızlar kendini gökyüzüne asmış.
Müstear sevdalar doldurulmuş yüreklere
Şakağıma dayıyorum mavileri.
Akşam yoklamış olmalı duygularımı.
Bir ölü ne kadar soğuksa bende o kadar üşüyorum.
Hayatın gölgesi var birde kendisi..
Uyduruk kahkahalarımın arkasına gizlenmiştim oysa…
Sobelendim!
Gece el sallarken rüyalarıma.
Rüzgarların çirkin sesi vuruyor yüzüme.
Fırtınalar koparken alnımın çizgilerinde
Dört mevsimi bir arada yaşıyor düşüncelerim.
Ve kuşlar intiharları koparıyor gözlerinde.
Beynim İstanbul kadar karışık..
Karadeniz kadar hırçın.
Zaman tik tak sesleri eşliğinde ninnilerini okurken kulaklarıma
Sorgusuz gidişlerin sualsiz kahramanlar yaratıyor.
İsmet Baygın